SON DAKİKA

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının işgalci güçlerden ülkemizi temizlemesinin üzerinden tam 101 yıl geçti. O günlerin zor şartlarında, birçok imkânsızlığa rağmen ülkemizi savunup bağımsızlığımızı sağlayan ulu önder Atatürk ve tüm silah arkadaşlarına bağımsızlığımızı borçlu olsak da maalesef bağımsızlığımız gelecek yıllar için tehlike altında gibi görünüyor ve o günkü şartlara kıyasla çok daha fazla imkânımız olmasına rağmen bu konu hiçbir şekilde dikkate alınmıyor.

Yabancılara konut satışı ile vatandaşlık verilmesi, mülteciler veya sınırlarımızdan akın akın gelen ve tehlike arz eden yabancılar bağımsızlığımız için büyük tehdit oluşturuyor ve bu tehlike her geçen gün büyüyor. 400 bin dolarlık gayrimenkul satın alınması karşılığında yabancılar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alıp geleceğimiz hakkında söz sahibi oluyor. Son seçimlerde çoğu bölgede Türkçe bile bilmeyen yabancıların oy kullandığına şahit olduk. Bu durum bile vatandaşlık verilmesine sınır getirilmesine sebep olmadı. Dünya’nın birçok ülkesinde yabancılar konut satın alabilse de vatandaşlık almaları için buna ek olarak birçok şart var, dolayısıyla sadece para yatırmak hiçbir ülkede ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak için yeterli görülmüyor. Büyük imkânsızlıklarla ve çok büyük bedellerle bağımsızlığını kazanmış bir ülke olmamıza rağmen biz neden bağımsızlığımıza karşı böyle büyük bir tehdit oluşmasına gözü kapalı bir şekilde izin veriyoruz? Neden bunun gelecekte yaratacağı sorunlar hiçbir şekilde göz önüne alınmıyor? Ülkemiz vatandaşı olmanın değeri neden bu kadar düşürülüyor?

John Hopkins Üniversitesi'nden Uygulamalı Ekonomi Profesörü Steve Hanke tarafından hazırlanan Yıllık Sefalet Endeksi'ne göre ise Türkiye sefalet endeksinde Dünya’da 10. sırada yer aldı. İlk onda yer alan diğer ülkelerde askeri darbeler, yıllardır süregelen ekonomik sıkıntılar, ambargolar gibi birçok sorun var. Birçok mücadeleyle alınan bu bereketli topraklarda neden bu kadar büyük bir ekonomik buhran yaşanıyor? Geçim sıkıntısı yaşamayan aile neredeyse kalmadı. Marketlerde, pazarlarda insanlar taneyle alışveriş yapmaya başladı. Marketler satış yapamadığı için birçok tarihi geçmiş ürünün çöpe atıldığına çok kez şahit oldum ancak ekonomik reformlar yapılmaya çalışılsa da tarım gibi önemli bir konuya kesinlikle gereken önem verilmiyor ve bu da büyük bir bağımsızlık sorunu yaratıyor. 

Atatürk ve silah arkadaşlarına bağımsızlığımızı korumaya borçluyuz ve bu nedenle birçok alanda düzenleme yapılması onlara en büyük borcumuz. Sefalet endeksinde yerimizin olmadığı, refah içinde yaşadığımız nice 30 Ağustoslar görmek umarım nasip olur. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!