SON DAKİKA
Ekonomik Veriler Çarşamba 18 Eylül 2019 11:05

DEĞİŞEN BİRŞEY YOK

En yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,6'ya yükseldi. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,2 puan azalarak yüzde 6,1 oldu. Toplumun en zengin yüzde 20'sinin gelirinin, en yoksul yüzde 20'sinin gelirine oranı 7,5'ten 7,8'e yükseldi.

Değişen birşey yok
En yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıl

Türkiye'de en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,6'ya ulaştı. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay ise 0,2 puan azalarak yüzde 6,1'e geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.

Hane halkı kullanılabilir gelirinin, hane halkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hane halkı büyüklüğüne bölünmesiyle elde edilen "eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine" göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2018'de bir önceki seneye kıyasla 0,2 puan artarak yüzde 47,6 ve en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun payı 0,2 puan azalarak yüzde 6,1 oldu.

Toplumun en zengin yüzde 20'sinin gelirinin, en yoksul yüzde 20'sinin gelirine oranı 7,5'ten 7,8'e çıktı.

Gini katsayısı yükseldi

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1'e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı, 2018'de bir önceki yıla göre 0,003 puan artışla 0,408 olarak tahmin edildi.

Sürekli yoksulluk oranı yüzde 12,7'ye geriledi

Türkiye'de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 12,2 artarak 21 bin 557 liradan 24 bin 199 liraya ulaştı. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, Türkiye'de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 12,2 artarak 21 bin 577 liradan 24 bin 199 liraya çıktı. 

Toplam eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirleri içinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 0,4 puan azalan maaş ve ücret gelirleri aldı. İkinci sırayı yüzde 20,1 ile önceki yıla göre 0,4 puanlık artış gösteren sosyal transfer gelirleri alırken bunu yüzde 18,8 ile 2017 yılına göre 0,8 puan azalan müteşebbis gelirleri izledi.

Tarım gelirlerinin müteşebbis geliri içindeki payı 2017 yılına göre 1,4 puan artarak yüzde 22,9 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı önceki yıla göre 0,4 puan azalarak yüzde 91 olarak gerçekleşti.

Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan (ortanca) gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla kıyasla 0,4 puan artarak yüzde 13,9 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla kıyasla 1,1 puan artarak yüzde 21,2 oldu.

Tek kişilik hane halklarının yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,4 puan artarak yüzde 9,6, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 0,4 puan artarak yüzde 12,9, en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,9 puan artarak yüzde 18,8 olarak hesaplandı.

Okuryazar olmayanların yüzde 27,5'i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,6'sı yoksulken, bu oran lise altı mezunlarda yüzde 12,1, lise ve dengi mezunlarda yüzde 5,8 oldu. Yükseköğretim mezunları yüzde 2,2 ile yoksulluk oranının en düşük gözlendiği grup olarak belirlendi.

"Sürekli yoksulluk" oranı yüzde 12,7

Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ına göre, son yılda yoksul olan ve aynı zamanda önceki 3 yıldan en az 2'sinde yoksul olduğu belirlenen fertleri kapsayan ve 4 yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan "sürekli yoksulluk" oranı, 2017'de yüzde 14 iken geçen yıl yüzde 12,7 olarak kaydedildi.

Nüfusun yüzde 59'u kendilerine ait bir konutta otururken, yüzde 39,6'sı konutunda "izolasyondan dolayı ısınma" sorunu, yüzde 36,2'si "sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi" ve yüzde 24,8'i "trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar" yaşadı.

Nüfusun, yüzde 70,4'ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 58,3'ü evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamadığını ve yüzde 11,5'i konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.

Finansal sıkıntıyla karşı karşıya kalan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, ödeme zorluğu, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek, evin ısınma ihtiyacı, çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği olarak belirlenen 9 maddeden en az 4'ünü karşılayamayanların durumunu ifade eden "ciddi maddi yoksunluk" oranı, geçen yıl yüzde 26,5 olarak tespit edildi. Bu oran 2017'de yüzde 28,7 düzeyindeydi.