SON DAKİKA
SEKTÖRLER Cuma 22 Mart 2019 13:10

"YENİ ÖTV VE KDV KARARI 'DOPİNG' ETKİSİ YAPAR!"

• İnşaat ve gayrimenkul sektörünün 2018 yılında zorlu bir yıl geçirdiğini belirten İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, kentsel dönüşümün sektörün önünü açacağını söyledi. Durbakayım, 31 Mart'ta sona erecek harç ve tabulardaki ÖTV ve KDV ile ilgili indirimin yılın sonuna kadar uzatılmasının da sektörde doping etkisi yapacağını söyledi. • Deprem kuşağındaki Türkiye'de acilen yıkılması gereken milyonlarca binanın olduğunu ve bu sorunun kentsel dönüşümle halledilebileceğini belirten İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, "Sektörümüzün Zeytinburnu ve Fikirtepe gibi önemli iki deneyimi var. 2023 yılındaki en büyük hedefin deprem riski taşıyan yaklaşık 5,5 milyon yapıdan çoğunun yenilenmesi ve deprem kuşağında bulunan Türkiye'deki tüm yapıların tabut evlerden kurtarılması gerekir" dedi. • Kanal İstanbul gibi devasa bir projenin başlayacak olmasının da inşaat sektörünün hem alt hem de üst yapı alanında yoğun bir sürece gireceğini belirten İNDER Başkanı Durbakayım, "Tabi bu projeden önce, birkaç yıl içinde kuzey İstanbul olarak tanımladığımız ve 3. Havalimanı'nın etrafında yoğun bir yaşam alanı inşasının başlamasını bekliyoruz. Dolayısıyla kentsel dönüşüm kapsamında başlayacak büyük bir hamle, sektördeki atıl gücün harekete geçmesini sağlayacak" diye konuştu.

"Yeni ÖTV ve KDV kararı  'doping' etkisi yapar!"
• İnşaat ve gayrimenkul sektörünün 2018 yılında zorlu bir yıl geçirdiğini belirten İnşaatçılar Derne

Sedat YILMAZ

İnşaat ve gayrimenkul sektörü emek yoğun bir çalışma alanı olması hasebiyle önemli bir istihdam deposu. Aynı zamanda yabancıya satış ve yurt içindeki ekonomiye verdiği katkı sektörü olmazsa olmaz yapıyor. 

Türkiye’de resmî olarak istihdam edilenlerin yüzde 6’ya yakını sadece inşaat sektöründe bulunuyor. Bunun anlamı 2 milyon kişi. Gayrimenkul sektörü de işin içine girdiğinde 2,5 milyona ulaşan bir istihdam 27,5 milyonluk toplam istihdamın içinde önemli yer tutuyor. 

Türkiye ekonomisi 2018’de zorlu bir süreç yaşadı. Ancak inşaat sektörünün deneyimi ve manevi gücü, devletin yürürlüğe koyduğu yasal değişiklikler ve teşvikler zorlu süreci hafifletti. Geçen yıl sektörün yüzünü Mütekabiliyet Yasası güldürdü. 2018 Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en fazla yurt dışı satışının gerçekleştiği yıl oldu. KDV ve tapu harç indirimlerinin desteğini alan yurt içi satışlar ise 2018 yılının 2017 yılındaki rekor rakamına yakın bir seviyede kapatmasına vesile oldu. 

Dolayısıyla sektör ÖTV ve KDV indirimi konusunu merakla bekliyordu. Dün o da çözüldü ve sektörün önü daha da açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tapu haçlarında 31 Mart’ta sona erecek olan ÖTV ve KDV indirimi kararı, 31 Aralık’a kadar uzatıldı. 

sedat-2KDV İNDİRİMİ FİYAT ARTIŞLARINI ÖNLEYECEK

Gayrimenkul sektörü ile ilgili birçok konuyu İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım ile konuştuk. 

Konut kredi faizlerinin artışı sebebiyle ötelenen satışların bu yıl daha çok devreye gireceğini, ekonomik belirsizlik nedeniyle bekletilen yeni projelerin yeniden bir soluk alıp yoluna devam edeceğini umut ettiklerini belirten İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, bilhassa yurt dışı satışlarda kesinlikle yeni bir rekor yakalayacaklarını ve bu Türkiye’ye en az 15-20 milyar dolar döviz girişi sağlanacağını öngördüklerini söyledi.

Durbakayım, sektörün şu anda her türlü teşvik ve desteğe ihtiyacı olduğunu, dolayısıyla 31 Mart’ta sona erecek ÖTV ve KDV indirimlerinde sürenin 31 Aralık’a kadar uygulanmaya devam edilecek olmasının hem sektör hem de tüketici açısından önem arz ettiğini söyledi. Söz konusu kararın gayrimenkul sektörü üzerindeki mevduat faiz baskısı ve konut kredisi yükünü kaldırmaya çalışan sektörü umutlandırdığını ve doping etkisi yaptığını bildirdi.

Geçen 6 ay içerisinde konut fiyatlarına herhangi bir zam yapılmadığını, maliyetlerdeki artışın fiyatlara yansıtılmadığının altını çizen Nazmi Durbakayım, “Bu yükün altında ezilmemek için çabalayan sektörde, ertelenen maliyet artışlarının sonbahara doğru konut fiyatlarına yansımasını bekliyoruz. Bu nedenle harç ve KDV indirimi, fiyat artışından doğacak etkinin şiddetini azaltacak. Temennimiz söz konusu indirim ve teşviklerin kalıcı olması ve tüketiciye direkt yansıtılması” ifadelerini kullandı.

EN ÖNEMLİ SORUN RİSKLİ BİNALAR

Gayrimenkul sektöründe en önemli sorunun riskli yapılar olduğunu belirten Nazmi Durbakayım, 2023 yılındaki en büyük hedefin deprem riski taşıyan yaklaşık 5,5 milyon yapıdan çoğunun yenilenmesi ve deprem kuşağında bulunan Türkiye’deki tüm yapıların tabut evlerden kurtarılması olduğunu dile getirdi.

Söz konusu hedefin gerçekleşmesi için başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere yapı müteahhitlerinin de elini taşın altına koymaya başladığını anlatan Durbakayım, Fikirtepe, Zeytinburnu gibi büyük ölçekli kentsel dönüşüm çalışmalarının herkes için büyük bir deneyim olduğunu kaydetti.

Diğer taraftan Kanal İstanbul gibi devasa bir projenin başlayacak olmasının da inşaat sektörünün hem alt hem de üst yapı alanında yoğun bir sürece gireceğini gösterdiğini dile getiren Durbakayım, “Tabi bu projeden önce, birkaç yıl içinde kuzey İstanbul olarak tanımladığımız ve 3. Hava limanının etrafında yoğun bir yaşam alanı inşasının başlamasını bekliyoruz. Dolayısıyla kentsel dönüşüm kapsamında başlayacak büyük bir hamle, sektördeki atıl gücün harekete geçmesini sağlayacak” dedi.

YENİ YÖNETMELİK İTİBAR KAZANDIRACAK

Müteahhitliği yeniden düzenleyecek yeni bir kanunun olduğunu, geçen ay yayımlanan “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik”in, yapı müteahhitliği mesleğini hakkıyla yapanların hak ettiği nitelikli, nicelikli, itibarlı konuma kavuşturacağına inandığını anlatan Durbakayım şöyle dedi:

“Yapı Müteahhitliği Yönetmeliğini, sektörümüz için bir milat olarak değerlendirebiliriz. Sektörde yeni bir sayfa açılıyor. Gerek sektörümüz gerekse nihai tüketiciler; sektörün en önemli kriterlerini yerine getirmeyen bir takım müteşebbisler nedeniyle birçok kez ağır bedeller ödedik. İş tecrübesi olmayan, mali yapısı bozuk olan, mesleki etik kuralları hiçe sayan bir takım müteşebbislerin yıllar boyunca sektörde faaliyet göstermemesi gerektiğinin altını çizdik. Bu işe bir disiplin getirilmesini dillendirdik ve önerilerde bulunduk. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, uzun ve detaylı bir çalışmadan sonra, bu sorunumuzu da çözdü. Bu konuda Başta Çevri ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum olmak üzere çalışmalarda emeği geçen herkese müteşekkiriz. Yeni yönetmelik ile birlikte sektöre zarar verenlerin ortan kalkacağını, kangrene dönüşen yaraların iyileşeceğini düşünüyoruz.”

Türkiye’de 250 binin üzerinde yapı müteahhiti olmasından kaynaklanan çözülmesi gereken 5/6 milyon riskli yapı stokunu da hiçbir zaman göz ardı etmediklerini belirten Durbakayım, riskli yapı stokunun müteahhit ve hak sahibiyle birlikte seferberlik içinde çözülmesi gerektiğini kaydetti. 

YABANCININ İNANILMAZ KONUT İŞTAHI VAR

 Yabancının Türkiye’ye karşı konut almada inanılmaz bir iştihanın olduğuna vurgu yapan Durbakayım, “Yabancı yeşil istiyor, deniz istiyor, ticaret istiyor her yerden istiyorlar. Mütekabiliyet kapsamında yabancılara vatandaşlık hakkı verilmesinde atılan en somut adımlardan biri oldu. Birçok gelişmiş ülke örneğinde olduğu gibi ülkemize katma değer oluşturacak yatırımlarda bulunan veya gayrimenkul alan yatırımcıları heyecanlandıran bu gelişme döviz girişine de katkı sağlayacak” dedi.

Söz konusu yönetmelik değişikliğinde vatandaşlık hakkının şartlı olarak verilmesinde fayda olacağını düşündüklerini dile getiren Nazmi Durbakayım şu ifadeleri kullandı:

“Mesela yabancı yatırımcı satın aldığı gayrimenkulü 3 yıl içinde satmazsa, gayrimenkulün büyüklüğüne bakılmaksızın ödeyeceği KDV yüzde 1 olarak sabit tutulabilir. Aksi durumda ödeyeceği KDV miktarı fazlasıyla alınacak şeklinde erken satışı caydırıcı bir ek madde yapılabilir.  Diğer taraftan yabancıya satışın sadece bu yönetmelik değişikliği ile zirve yapmasını beklemiyoruz. En az 1 milyon dolarlık yatırımını Türkiye’ye yapan yabancı yatırımcı ‘müktesep hak’kının da garanti altına alınmasını istiyor.”

Her şeye rağmen Türkiye’ye yönelik bir yabancı talebinin olduğu gerçeğini hatırlatarak, “Körfez ülkeler ‘müslümanız’ diye, Ruslar ‘deniz ve güneş’ var diye, Avrupalılar ‘ucuz ve kaliteli’ diye Türkiye’yi tercih ediyor” dedi.

sedat-1

İŞSİZLİĞİN TEMEL SEBEBİ ÜRETİMİN AZALMASI

 Özellikle emek yoğun sektörlerden biri olan inşaat sektöründe son bir yılda yaşanan işsizliğin sebebini üretimin azalması olarak gösteren Durbakayım, inşaat sektörünün son 10 yılda istihdama sağladığı yaklaşık 2 milyonluk katkısı, yeni projelerin başlamaması sebebiyle son bir yılda yaklaşık 500 bin kişi azaldığını hatırlattı. 

İstihdama en çok katkıda bulunan sektörlerden biri olan gayrimenkulün 2005 yılından bu yana artarak büyüyen ve 2 milyona yükselen inşaat sektöründeki istihdamın 2018 yılında düşüş trendine girmesini değerlendiren İNDER Başkanı Durbakayım, “Sektördeki istihdam oranı tekrar 2011 seviyelerine doğru gerilemeye başladı. Sektördeki istihdam rakamı her ne kadar 2 milyon sınırında olsa da, artan toplam istihdam içindeki payı 2017 yılına göre yüzde 10'un üzerinde düşüş gösterdi” ifadelerini kullandı.

SATILAMAYAN KONUTLAR STOK OLUŞTURDU

İnşaat sektörünün, milenyum çağı ile birlikte Türkiye ekonomisinin dinamosu olduğunu kimsenin inkar edemeyeceğine işaret eden Nazmi Durbakayım, “Kendisini 360 derece geliştiren sektörümüz sadece üretim alanında değil hizmet alanında da etkin olmaya başladı. Bundan dolayı inşaat sektörünü ele alırken sadece ‘yap-sat’ anlayışını değil, daha geniş kapsamlı bir anlayışı masaya yatırmalısınız. Diğer taraftan ‘kat karşılığı’ modeli, herkesin inşaat sektörüne girmesine neden oldu. Olması gereken ise arsa sahibi ile müteahhidin ortak olup, maddi kaynağın finans sektörü tarafından karşılanmasıdır” şeklinde konuştu.

Gayrimenkul sektöründe son 5 yıl değerlendirildiğinde, yapılan yanlış projeler sebebiyle satılamayan konutların stok olarak ortaya çıktığına dikkat çeken İNDER Başkanı Durbakayım, son bir yılda üretimin yaklaşık yüzde 50 azaldığını, maliyetlerin yüzde 60/70 oranında arttığını, halen mevcut konutların ise yüzde 30/40 zararla satıldığını hatırlattı. Durbakayım, “Bugün bir projenin tamamlanması en az 36 ay sürüyor. Yani şu an alım zamanı diyebiliriz. Yazın ve yıl sonuda bu rakamlar olmayacak” dedi.