SON DAKİKA
İTHALAT VE İHRACAT Perşembe 05 Ağustos 2021 02:45

TÜRKİYE'NİN BÜYÜME ANAHTARI İHRACAT

TİM Başkanı İsmail Gülle, Analiz'e verdiği röportajda, 5 yıl içinde 300 milyar dolar ihracata ulaşılabileceğini, Türkiye'nin bunu başaracak altyapı ve tecrübeye fazlasıyla sahip olduğunu söyledi. Türkiye'nin ihraç mallarına talebin artığını da vurgulayan Gülle, "Türkiye markası daha da güçlendi" ifadelerini kullandı

Türkiye'nin büyüme anahtarı ihracat

Neşe BERBER

TİM, Türkiye ekonomisinin büyümesinde nasıl bir rol oynuyor, nasıl çalışmalar yapıyor? Türkiye ekonomisinde hedef nedir?

Merkez Bankası Enflasyon Raporu-III’e göre; net ihracat dönemlik büyümeye 1,5 puanlık pozitif katkı verdi. Net ihracatın yıllık büyümeye katkısı ise 1,1 puan oldu.İkinci çeyrek büyüme rakamları açıklandığında göreceğiz ki ihracat Türkiye ekonomisini sırtlıyor. Pandemi kaynaklı krizlerin geçici olduğunu unutmayalım. Ülkemiz ihracat önderliğinde dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer almaya doğru ilerliyor. Reel Kesim Güven Endeksi, PMI endeksleri gibi ekonomik parametrelere ihracatın ve ihracat siparişlerinin yansımasını görüyoruz. İmalat sanayinin toplam ihracattaki payı %95 seviyelerinde. İhracat Türkiye’nin üretimini artırıyor, istihdamını artırıyor. Dünyada rekabet eden ürünlerimizin kalitesi artıyor. Firmalarımızı markalaşmaya, tasarıma, inovasyona sevk ediyor. 

Dolayısıyla Türkiye’nin büyümesinin anahtarı ihracattır. İhracat sayesinde elde edilen kazanımlar ülkemizin refah standartlarını doğrudan yükseltmektedir. Türkiye’nin ihracatını sürdürülebilir bir şekilde artırmak için önümüze çıkan önemli başlıklardan biri ihracatın tabana yayılmasıdır. İhracatımızın yükselişine ülkemizin tüm bölge ve illerinin katkı sağlaması da arzuladığımız bir kalkınma modelidir. Ayrıca, döviz girdisini artırmak, küçük büyük fark etmeksizin tüm ticari müesseselerimiz için, dolayısıyla da ülke ekonomimiz için önemlidir. 

İhracatı tabana yayıyoruz

TİM olarak “İhracatın Tabana Yayılması” hedefini kendimize görev biliyoruz. Bu doğrultuda, TİM KOBİ ihracat seferberliğini başlattık. ilk eğitim programımız üzerinden yaklaşık iki yıl geçti. Bu süreçte ihracat ailesine, 35 bin 677 firma katıldı. Son iki yılda 14’ü ülkemizde, biri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olmak üzere 15 KOBİ İhracat Seferberliği Eğitimi düzenledik. TİM olarak tüm çalışmalarımızın neticesini ihracat rakamlarında görmek bizleri oldukça gururlandırıyor. İhracatımız artıyor, demek ki; doğru yolda ilerliyoruz. İhracatçı sayımız artıyor, demek ki; her kesimde ihracat heyecanını uyandırıyoruz.

TİM olarak, ticaret heyetleri gibi doğrudan ticari faaliyetlerimizin yanı sıra ihracatçılarımızın ihtiyaçları doğrultusunda, ihracatçılarımızın muhatap olduğu asıl işleri dışındaki müşterek konularda uzmanlardan, akademisyenlerden ve profesyonellerden yardım alarak ihracatçılarımızı bilgilendirmeye ve bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmaları; eğitim serileri, seminerler ve raporlarla yapıyoruz.  Yıllık ihracat raporlarımızın, ihracatçıların küresel ticarette yaşanan gelişmeler doğrultusunda üretim ve satış süreçlerinde kendi stratejilerini belirlemelerine hizmet ettiğini görüyoruz.

Türkiye”de ihracatı değerlendirdiğinizde dünyada yerimizi nerede görüyoruz ve olmamız gereken yerdemiyiz? İhracatta hedeflerimiz nedir? Şu anda ne durumdayız, önümüzdeki günlerde bizi neler bekliyor? Değişen dünya ile değişen bir ihracat sistemi olabilirmi, bizi neler bekliyor?      Türkiye ihracatında hayaliniz nedir? Ekonomik ve rakamsal anlamda Türkiye’nin ihracatını değerlendirirmisiniz? 

2021 yılının ilk dört ayında, bir önceki yılını aynı dönemine göre küresel ihracat yüzde 20, Türkiye’nin ihracatı ise yüzde 31 arttı. Geçen yılın ikinci çeyreğinde Covid-19 küresel salgınının küresel ticareti durma noktasına getirdiğini hesaba katıp baz etkisinden arındırılmış bir değerlendirme yapılırsa 2021’in ilk altı ayındaki ihracatın 2019’un ilk altı ayına oranla yüzde 19 arttığı görülecektir. Dolayısıyla ihracatta ciddi bir artış yaşandığı, Türkiye’nin pandemi sürecinde krizi fırsata dönüştürdüğü net bir şekilde görmekteyiz.Temmuz ayında gelen rekorla beraber yılı ilk 7 ayının 6’sını aylık ihracat rekorlarıyla kapatmış olduk.  Önce mart ayında ardından haziran ayında tarihimizin en yüksek aylık ihracat rakamlarına imza attık. Ocak, şubat, nisan ve temmuz aylarında o aylardaki en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. Temmuz ayında ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre; yüzde 10,2 artışla 16 milyar 413 milyon dolar oldu. Yılın ilk 7 ayında ihracatımız, yüzde 35 artışla 121 milyar 358 milyon dolara ulaştı. Ayrıca tarihimizin en yüksek günlük ihracat rakamları da bu ay içerisinde gerçekleşti. Önce 14 Temmuz’da 1,3 milyar dolarla günlük ihracat rekorumuzu kırdık. 16 Temmuz’da bu rekoru da kırarak günlük ihracatta 1,5 milyar doları aştık. TİM olarak tüm çalışmalarımızın neticesini ihracat rakamlarında görmek bizleri oldukça gururlandırıyor. Yılbaşından bu yana ilk defa ihracat yapan firma sayısı ise 10 bin 598’e ulaştı. 

300 milyar dolarlık ihracata hep beraber ulaşacağız

Son 14 yıldır 100 milyar dolar seviyelerinde olan ihracatımızda temmuz rakamlarımızla beraber ilk defa son 12 ayda 200 milyar doları geçtik. Böylece sadece 2021 yılı hedefimiz olan 184 milyar doları değil, 2022 hedefi olan 198 milyar doları da aşmayı başardık. Şimdi gözümüzü 2023 hedefine diktik. Mevcut yükseliş ivmemiz gösteriyor ki, en fazla 5 sene içerisinde 300 milyar dolarlık ihracata hep beraber ulaşacağız. Bunu başaracak altyapı ve tecrübeye fazlasıyla sahibiz.Bu anlamda, 200 milyar dolar barajını geçmemiz Türk ihracatı için kritik bir eşiğin aşılmasıdır. İhracatımızdaki güçlü artış, hem 2. çeyrekte ülkemizi güçlü bir büyüme rakamına ulaştıracak hem de cari açığın daha da azalmasını sağlayacak. Bu başarılar tesadüf değil. Pandemi döneminde üretime, ihracata ara vermedik. Küresel tedarik zincirlerindeki dönüşüm sürecini iyi okuduk. Pazara giriş çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sanal platformlara taşıdık.

İhraç mallarımıza talep artarken Türkiye markası daha da güçlendi

Avrupa başta olmak üzere kısıtlamaların uzatıldığı veya artırıldığı aylarda ihracatımızdaki artış, hep vurguladığımız gibi Türkiye’nin artık tedarikte güvenli bir liman olduğunun göstergesi oldu. Çünkü tedarik zincirlerinde yaşanan sıkıntılar neticesinde ithalatçı ülkeler, tedarikte tek kaynağa bağımlılığın olumsuzluklarını tecrübe etti ve yeni arayışa girdi. Dünya artık tek bir bölgeden, tek bir fabrikadan çıkan ürünlere bağımlı olamayacağının farkında. Tedarik krizinin zirve yaptığı anlarda, ülkemiz alternatif bir güvenilir tedarikçi olarak öne çıktı. Küresel tedarik zincirlerinde pandemi ile hızlanan yeniden yapılanma sürecinin faydalarını görüyoruz.Her bir sektörümüzde, ihraç mallarımıza talep artarken Türkiye markası daha da güçlendi. Ülkemiz küresel tedarik yapılarındaki değişimden en çok yararlanabilecek ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin,

• Sanayi üretiminde ürün ve sektör çeşitliliği ile gelişmiş yan sanayine sahip olması,

• Esnek ve hızlı üretim yapısı, 

• Yüksek ürün standartları ve standartlarda AB ile uyumu, 

• Güçlü lojistik firmalara ve hizmetlere sahip olması, 

• Yüksek liman ve taşımacılık kapasitesi ile 

• Gelişmiş ihracat finansman olanaklarının bulunması,

Türkiye’nin tedarikte Avrupa için en önemli potansiyel ülke olduğunu gösteriyor.

Önümüzdeki 15 yıl içerisinde, ihracatımızın yüzde 100 artmasını bekliyoruz

Önümüzdeki 15 yıl içerisinde, ihracatımızın yüzde 100 artmasını bekliyoruz.Bir çok sektörümüz için, büyük bir fırsat döneminin arefesindeyiz.Sektörel anlamda yaptığımız hesaplamalara göre, 2035’te, ülkemiz ihracat artışının en yüksek olacağı sektör, yüzde 425 artış beklediğimiz “Savunma ve Havacılık Sanayii” olurken,  bu sektörü yüzde 297 artışın yaşanacağı  Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller,  yüzde 179 artışın yaşanacağı Makine ve Aksamları,  yüzde 164 artışın yaşanacağı Halı, ve yüzde 156 artışın yaşanacağı Mücevher sektörlerinin takip edeceğini öngörüyoruz. Küresel talep noktasında ise, 2025 yılında ilk üç sırada yer alması beklenen sektörler sırası ile; Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, Elektrik Elektronik ve Otomotiv Endüstrisi sektörleri olurken, 2035 yılında da sıralamanın değişmemesini bekliyoruz.

Yakın vadede devreye girecek projeler hakkında bilgi alabilir miyiz? Eklemek istedikleriniz?

Aylık ihracatımızın 20 milyar doları geçmesi için de çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz.Bu kapsamda TİM olarak, ihracatçılarımızın son dönemde yaşadığı küresel kaynaklı konteyner sorunu üzerine, Türkiye Lojistik Portalı’nı hayata geçirerek yaşanan bu küresel soruna, ulusal bir çözüm sunacağız. Portalımız, lojistik firmalarıyla ihracatçılarımız arasında bir köprü vazifesi görecek. Türkiye Lojistik Portalı’nı ihracatçılarımızın dünyaya açılan kapısı haline getirerek, ihracat hacmimizi artırırken, lojistik noktasında önemli avantajlar elde edeceğiz. Ürünlerimiz, dünyanın dört bir köşesine artık daha hızlı, daha ucuz ve daha güvenli bir şekilde ulaşacak. Gençlerimizi ihracata yönlendirmek, geleceğin ihracat ehli genç neslini yetiştirmek amacıyla Genç TİM Projemizi hayata geçiriyoruz. Bunun yanında, Meclisimiz çatısı altında e-ihracat konularını, TİM ve ilgili kurumların gündemine taşımak,  ulusal ve uluslararası düzeyde e-ihracat ekosistemini genişletmek amacıyla, TİM e-İhracat Konseyinin kurulması için çalışmalarımıza sürüyor.Ayrıca, firmalarımızın markalı ihracat artışlarını teşvik etmek, bu artışla birlikte ülkemiz imajına katkı sağlamak adına TİM Marka Konseyini kurduk. TİM Kadın Konseyimizle de, başarılı kadın ihracatçılarımızın yıllık ihracat performanslarına göre değerlendirileceği  “İhracatın Güçlü Kadınları Ödül Töreni”, üyelerimizin tecrübe paylaşım ekosistemi oluşturacakları “Üniversite Toplantılarını” ve “Kadın işletmelere yönelik Ur-Ge projelerini” hayata geçireceğiz.

Pandemide ticaretimize önemli ivme kazandıran sanal çıkarmalarınızla ilgili neler söyleyeceksiniz? İhracat ailesine bu çıkarmalar neler kazandırdı

Burada, tekrar sanal ticaret heyetleri ve sanal fuarların öneminin altını çizmeliyiz. Çünkü sadece bir fuar veya heyet gerçekleştirmedik, aynı zamanda pek çok algıyı da yıktık. Pek çok kişi, bu tarz işlerin fiziki olmadan gerçekleştirilemeyeceğine inanıyordu, ancak biz, çok önceden tamamladığımız dijital dönüşüm hamlesiyle beraber, sanal ticaret heyetleri ve sanal fuarı alnımızın akıyla tamamladık. Pandeminin başından beri, Birliklerimizle beraber,

71 ülkede, 86 sanal ticaret heyeti gerçekleştirdik. Tabii heyet ve fuarların sonuçları, ihracatımıza da yansıdı. Bundan dolayı da oldukça mutluyuz. Hedefimiz dış ticaret fazlası veren Türkiye ve bunu Allah’ın izniyle başaracağız. 2021 yılında 600'ün üzerinde toplantı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.  2020 yılında,  toplam 58 ticaret ve alım heyeti gerçekleştirdik.Bu yıl, 130 ticaret ve alım heyeti gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Yine, inşallah bu yıl, 1000'in üzerinde sektörel eğitim, 1100'e yakın araştırma ve yayın gerçekleştireceğiz. Tüm sanal faaliyetlerimizin, tabiri caizse, kalite-kontrol testini yapabilmek adına katılımcı firmalarımızdan geri dönüşler alıyoruz.Yeni normal dönemde fiziki faaliyetlerimize kademeli olarak dönmeyi planlıyoruz. Ancak, dijital platformlarda edindiğimiz tecrübeden, yeni dönemde de faydalanmaya devam edeceğiz.