Psikoterapist Donna Maria Bottomley’nin, terapinin, kontrol için doktora gitmek ya da arabanızı servise vermek kadar kabul edilebilir olması gerektiğini savunduğu kitabı “Terapiste İhtiyacım Var mı?”, Nelin Baykaldı’nın çevirisiyle raflarda yerini aldı.

Bir terapiste görünmekten neden çekiniyoruz? Üzülme korkusu nedenin bir parçası olabilir mi? Toplum olarak akıl sağlığı konusunda giderek daha bilinçli hâle gelirken ve küresel Covid-19 pandemisinin sosyal sonuçları sorunu daha da belirgin hâle getirmişken, profesyonel yardım isteme fikri büyük ölçüde tabu olarak kaldı. Deli, zayıf veya çaresiz görülme korkusu ve kişisel travmayı tekrar yaşama olasılığı, birçok insanı terapist aramaktan alıkoyuyor.

Bottomley, bizi üzen duygu ve düşünceleri tanımlayabileceğimiz bir çerçeve sunuyor. Terapiden ne bekleyebileceğimizi ve bizim için nasıl işe yarayacağını ortaya koyuyor. İster geleneksel bir uygulama ortamında ister modern teknolojinin mümkün kıldığı alternatif yollarla olsun, yardım bulmaya yönelik birçok yolun yanı sıra, sunulan çeşitli terapiler arasından seçim yapmanıza yardımcı olacak bilgiler de veriyor.

“Terapiste İhtiyacım Var Mı?”, sadece bir terapistle görüşmemizin bizim için ne anlama geldiğini değil, aynı zamanda kendi duygularımıza yönelik korkuyu nasıl kabul edip üstesinden gelebileceğimizi de ortaya koyuyor.