SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 14 Şubat 2022 02:11

SÜVARİLER ŞEHRİ MADRİD

Madrid deyince içim sımsıcak olur çünkü, bu güzel kent bize yaklaşık dört sene ev sahipliği yaptı, kucakladı ve İspanyol kültürünü çok yakından tanımamıza fırsat verdi.

Süvariler şehri Madrid

Madrid Avrupa’da çok rahat gezip, sokaklarında kaybolup, harika keyif yapabileceğiniz bir kent. Her gizli kalmış köşesinde ayrı bir güzellik keşfedebileceğiniz, içi dopdolu tarihi bir lokasyon burası.

Dilerseniz sizi biraz Madrid’in sokaklarında gezdireyim.

Madrid İber Yarım Adasında Manzanares Nehrin kenarında yaklaşık dört milyon nüfusu ile Avrupa’nın en kalabalık başkentlerinden biridir. Aynı zamanda, İspanya kralının resmi karargahının bulunduğu şehirdir.

Bildiğiniz üzere İspanya krallığı özellikle 15’inci ve 16’ıncı yüzyılda Kristoph Colomb, Macellan gibi kâşifler sayesinde dünya denizlerinde hakimiyet kurmuş ve keşfettikleri özellikle Güney Amerika kıtasının altın ve gümüş rezervleri sayesinde inanılmaz bir servete kavuşmuştur.

madrid-5

Kraliyet ailesinin izleri

Madrid’de kraliyet ailesinin izlerine pek çok yerde denk geliyorsunuz. Örneğin İspanya kraliyet ailesine ait Madrid’in biraz dışında kalan El Escorial Sarayı Paris’teki Versailles Sarayı örnek alınarak bugün binlerce odası ile dünyanın kullanımda olan en büyük saraylardan bir tanesidir.

Burada sarayın olağanüstü odalarını, eşsiz mobilyalarını, muhteşem duvar resimlerini, tablolarını ve ihtişamlı altın avizelerini ve bütün İspanyol kral ve kraliçelerin istirahat ettiği saray mezarlığını gezebilirsiniz. El Escorial Sarayı 1984 senesinden beri Unesco Dünya Mirası olarak kabul edilmektedir.

Diğer yandan Madrid’in merkezinde bulunan Palacio Real Sarayı’nı ve saraya bağlı Sabatini Bahçeleri’ni ve kralın avlanma alanlarını ziyaret edebilirsiniz.

Saray kompleksini gezdiğinizde mutlaka hemen yanında bulunan ve Madrid’in İkonik mimari yapılarından biri sayılan Almudena Katedralini de mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Katedralin rengârenk ve fevkalade iç dizaynını çok beğeneceksiniz.

Buradan Plaza Major Meydanı çok yakın ve yaklaşık 5-10 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Bir yorgunluk atmak için bu kocaman meydana kadar yürüyüp oradaki yüzlerce yerel restoranlardan birinde dinlenebilir, çeşit çeşit paellalardan, tapaslardan veya diğer yerel yemeklerden tadabilirsiniz, yanında bir şarap, bir bira veya bir Shangriya içebilirsiniz.

madrid-1

Boğalara ve güreşçilere adanmış

Meydana yakın ayrıca ‘Bulls bar’ dedikleri ve İspanyol boğalara ve boğa güreşçilerine adanmış barlar var. Bu barlarda genelde meşhur boğa güreşçilerine ait işlemeli renkli kıyafetler ve aksesuarlar sergileniyor ve bara özel bir ambiyans katıyor. Duvarları ise boğaların devasa içi doldurulmuş ama çok canlı görünen kafaları süslüyor.

Plaza Major tabii çok tarihi bir meydan. Ortaçağ döneminde katı Katolik kilisesinin engizisyon mahkemelerin yapıldığı ve feci cezaların infaz edildiği ve yakın geçmişte boğa güreşlerinde yapıldığı bir meydan burası. İspanyollar hala boğa güreşlerini kendilerine ait bir kültür ve sanat olarak kabul edip uluslararası hayvan severlerin tüm protestolarına karşın bu geleneklerinden pek vazgeçmek istemiyorlar. Eğer sadece ufak tefek atıştırmalık bir şeyler yemek isterseniz yakındaki 1916 senesine ait Mercado de San Miguel adındaki üstü kapalı tarihi yerel gıda pazarına da gidebilirsiniz. Bu pazarın mimarisini ve içindeki sonsuz lezzet duraklarını çok seveceksiniz. Burası tam bir gurme pazarı ve İspanyanın tüm bölgelerine ait iki yüz çeşitten fazla tapas çeşitleri, deniz, peynir, şarküteri ve hamur ürünleri ve şarapları gibi her türlü gıda satın almanız ve tatmanız mümkün. Burayı senede yaklaşık on milyon turist ziyaret ediyor. Çok keyifli bir mekân olduğunu söyleyebilirim.

madrid-2

Sanat galerileri ve müzeler

Eğer müzeler ve sanat ilginizi çekiyorsa Madrid’deki sanat galerileri ve müzelerde çok keyifli.

Dünyanın en büyük sanat galerilerinden biri sayılan Prado Müzesi’ni, Reina Sofia, Lazaro ve Thyssen -Bornemisza Müzesi’ni gezip gerek Pablo Picasso gerek Velasquez gibi çok ünlü İspanyol sanatçıların eserlerini görebilirsiniz.

Eğer yeşilliği seviyorsanız geçmişte gene saraya ait olan Madrid’in en büyük parkı olan Retiro Parkı’nda yürüyüşler yapabilirsiniz. 2021 senesinde Retiro Park, Paseo del Prado ve yakınındaki muhteşem Fuente de Apolo, Fuente de Cibeles ve Fuente de Neptuno çeşmeleri komple bölge olarak İspanya'nın en zengin tarihi dönemlerini temsil ettiği ve eşsiz birer sanat eseri oldukları için Unesco Dünya Mirası olarak kabul edildi.

Plaza de Cibeles deyince benimde Madrid’e yaptığımız ilk seyahat aklıma gelir.

Buradaki Kibele heykeli mitolojik figür Homeros’un annesi olup tabiatın ve şehrin koruyucusu kabul edilir ve bu çeşmede arabasını taşıyan iki Arslan ile tasvir edilmiştir.

Bu meydanda İspanya posta teşkilatına ait Cibele Sarayı bulunur. Bizde bu binanın içine girerek hem içini gezip hem de çatısına çıkıp çevreyi izleyebilmiştik.

Şansımıza Ekim ayında yapmış olduğumuz bu ilk seyahatimizde harika bir geçit törenine denk gelmiştik ve tören şehrin ana arterlerden biri olan bu meydandan geçiyordu.

Bahsettiğim tören ve festival İspanya’da Fiesta de la Trashumancia diye geçiyor ve aslında mevsimsel olarak binlerce koyun, inek, boğa ve at gibi hayvancılık sektörüne mensup hayvanın her sene farklı otlaklara götürülmesini sembolize ediyor.

Tören başını iki tane siyah boğa çekiyor ve arkasından binlerce koyundan ve diğer hayvanlardan oluşan bir konvoy saatlerce Madrid şehrin tam ortasından geçerek kuzeyden güneye yol alıyor.

Bir yandan süslenmiş atlar, süvariler, koyunlar, inekler, boğalar ve diğer yandan rengârenk folklorik harika kostümler giymiş, başlarında şapkaları ile köy halkını sembolize eden güler yüzlü gösteriye ait insan grupları geçiyor.

Tamburin ve kastanyetleri ile müzik çalarak ve dans ederek şehrin bir ucundan diğerine yürüyüş yapıyorlar. Hayvanların toynak sesleri şehrin asfaltında yankılanıyor.

madrid-3

Atların ayrı bir yeri var

Boğaların yanında atların da bu ara İspanya'da çok ayrı bir yeri var. Ata binmek sadece bir spor veya köyde günlük bir çalışma aktivitesi değil. Ata binmek bir hayat felsefesi, bir sanattır çünkü ata binmek at ile süvarinin arasında çok özel bir iletişim ister, ustalık ister. İnsan ve at birlikte hareket ederken bir uyum içerisinde muazzam bir estetik yakalar.

İspanya'da ata binmek aynı zamanda gururu, mükemmeliyeti ve hayat sevincini sembolize eder ve bu nedenle çok önemlidir. Bu geçitteki süvariler de çok şık kostümleri içinde işte tam bu gururu, duruşu ve geleneği yansıtıyorlar.

Konvoyda hepsi o kadar güzel görünüyorlar ki. Halkta konvoyu selamlıyor ve yandaki kaldırımlardan hayvanlara ve köylülere eşlik ediyor.

Konvoy belediye binasının önüne gelerek sembolik olarak 1418 senesinde ödenen 50 kuruşluk şehir geçit parasını belediye başkanına takdim edip yoluna devam ediyor ve bu yüzlerce yıldır süren geleneği ve göçü anmış oluyor.

Bizlerde bu konvoya eşlik etmiştik. Ne kadar sımsıcak bir atmosferdi bu.

İşte bu tören bizim için İspanya’nın bizi karşılama töreni gibi olmuştu ve belki de bu nedenle beni çok derinden etkilemişti.

İspanyolların doğadan ve köylüsünden kopmamış olması, hala çok değer veriyor olması, köylülerin asaleti, hayvanların güzelliği ve eski geleneklerini böylesine güzel yaşatmalarıydı bana bu kadar samimi ve sıcak gelen. Pırıl pırıl bir Ekim günü Madrid o sonbaharın ılık güneşin de olağanüstü güzellikte ve sadelikte bir tören yaşıyordu.

madrid-4

Sade, doğal ve güzel

Zaten biraz Madrid’in dışına da çıktığınızda çevrenin ne kadar sade, doğal ve güzel olduğunu göreceksiniz. Uçsuz bucaksız tarlalar, dereler tepeler şehre çok yakın. Kendinizi bir anda doğanın kucağında buluyorsunuz. Sakin minicik, bazen ortaçağdan kalma sessiz sedasız köyler sizi kucaklıyor. Enfestir oralar ve defalarca buraları gezmeye ve güzel enerjisini içimize çekmeye doyamamıştım.

Ne kadar da özlemişim İspanya'nın bu bölgesini. Ne güzel güzel günlerimiz olmuş, ne sayısız anılar biriktirmişiz buralarda ve ne harika dostlar edinmişiz bu ülkede.

Evimiz sayılan bu güzel ülkeye umarım pandemi biraz daha hafiflediğinde anılarımızı tazelemeye ve hasretimizi gidermeye en yakın zamanda tekrar gideriz.