Kındap, Türkiye'de haziran sonu itibarıyla 104 bin 800 megavat seviyesine yükselen elektrik enerjisi kurulu gücü içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının 59 bin 967 megavat olduğunu, bu başarıda Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması'nın (YEKDEM) önemli katkısı bulunduğunu vurguladı.

2013'te YEKDEM sistemi dahilinde devreye alınan ve 2023'te teşvik süresi tamamlanan kurulu güç büyüklüğünün 2 bin 460 megavat olduğunu, bunun 194 megavatının jeotermal santrallerden oluştuğunu ifade eden Kındap, şöyle devam etti:

"YEKDEM kapsamından çıkacak jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücünün, toplam jeotermal kurulu gücü içindeki payı yüzde 11,5. İlk YEKDEM döneminde devreye giren yenilenebilir enerji santrallerinin sayısı 10 yıllık teşvik dönemlerini tamamlıyor. Bu santrallerin yerine yeni projelerin devreye alınmaları büyük önem taşıyor. 2023'ün sonunda teşvik sisteminden çıkacak toplam yenilenebilir enerji kurulu gücümüz 10 bin 181 megavat olacak. Enerjide sürdürülebilir başarı istiyorsak, teşvik sürelerini tamamlayarak sistemden çıkan santrallerin yerine daha fazlasını kurarak devreye almamız gerekiyor. 1 Mayıs 2023'te yenilenen ve bizlerin '3. YEKDEM' dönemi olarak tanımladığı bugünkü teşvik sisteminin, sürdürülebilir başarı yakalaması için bu şart."

- "Jeotermal enerjiye dayalı devlet desteği kilovatsaat başına 9,5 ila 11,5 sent arasında belirlendi"

Kındap, jeotermal enerji santrallerinin birim megavat başına yatırım maliyeti, yatırımın gerçekleşme süresi, arama ve sondajda karşılaşılan risklerin finansal karşılığının yetersiz olması gibi sebepler dolayısıyla diğer yenilebilir kaynaklardan ayrıştığının altını çizdi.

1 Mayıs'taki YEKDEM güncellemesinde, jeotermal enerjiye dayalı devlet desteğinin kilovatsaat başına 9,5 ila 11,5 sent arasında belirlendiğini ve uygulama süresinin 10 yıldan 15 yıla çıkarıldığının bilgisini paylaşan Kındap, şunları kaydetti:

"Bu dönemde yatırımların ivme kazanmasını bekliyoruz. Ancak döviz kurlarındaki aşırı hareketlilik, ticari kredi faizlerindeki öngörülemez artışlar, bankaların yenilenebilir enerji projelerini kredilendirmede hevessiz ve son derece temkinli davranmaları sonucunu doğuruyor. Oysa ülkemizin cari açığını azaltmada ve dövizimizin yurt içinde kalmasını sağlamakta en önemli unsur, enerjide ithal kaynaklara bağımlılığımızı azaltmakta yatıyor. En az YEKDEM'den çıkan kadar proje büyüklüğünü, sisteme dahil etmezsek, yenilenebilir enerjide sürdürülebilir başarı yakalayamaz, '2053 Net Sıfır' ulusal hedeflerimize ulaşmakta çok zorlanırız."