Türkiye’de son dönemde paslanmaz çelik sektöründe hareketli günler yaşanıyor. Türkiye'nin en büyük
paslanmaz yassı çelik üretim tesisi olan POSCO ASSAN TST’nin 10 yılı aşkın süredir sektör için attığı adımlar ve
elde ettiği başarı, Uzakdoğu ülkelerinin haksız rekabetiyle tehlikeye düştü.
Çin, Endonezya ve Tayvan gibi ülkeler, üretim kapasitelerini kendi iç tüketimlerinin çok üzerinde tutarak, Türk
pazarında dampingli fiyatlarla rekabet ediyor. Avrupa Birliği (AB), ABD hatta Asya ülkeleri bile bahsi geçen
üreticilere karşı yerel pazarlarını korumak için yüzde 58'lere varan oranda anti-damping önlemi uygularken,
Türkiye ithal paslanmaz çelikten sadece yüzde 12’lik gümrük vergisi alıyor, AB, STA ülkeleri ve DİR
kapsamında ise ithalattan gümrük vergisi alınmıyor.
POSCO ASSAN TST'nin ortaklarından Kibar Holding'in CEO'su Haluk Kayabaşı, mevcut durumun devam etmesi
halinde Türkiye'de paslanmaz yassı çelik üretiminin biteceğini ve sektörün Asyalı üreticilerin insafına
kalacağını vurguladı.
İkinci kalite ürünü işleyip iç pazara satıyorlar
Haluk Kayabaşı, POSCO ASSAN TST’nin faaliyete geçmesinden önce, çelik servis merkezlerinin Avrupa’dan ve
Asya'dan aldıkları ikinci kalite malzemeyi işleyip iç pazara yüksek kar marjlarıyla sattıklarını, 2013'te yerli
üretimin başlamasıyla kar marjları düştüğü için karşı cephe aldıklarını kaydetti. Kayabaşı, "Çelik servis
merkezleri POSCO ASSAN TST’den aldıkları yüksek kalitedeki ürünleri özellikle son yıllarda yerli üreticilere
tedarik etmek yerine ihrac etmeyi tercih etti. Çin ve Endonezya’dan aldıkları kalitesiz ve dampingli ürünleri,
hatta POSCO ASSAN TST’nin üretiminde bulunmayan ürünleri dahi POSO ASSAN / Türk menşeili gibi
göstererek Avrupa Birliği'ne ihraç ettiler. Avrupa Birliği, kendi üreticilerinden gelen şikayetler üzerine konuya
ilişkin Ağustos 2023’te soruşturma başlattı. Bunun sonucunda Türkiye bir yıla yakın süre AB’ye ihracat
yapamaz hale geldi" diye konuştu.
'Önlem alınırsa pazar normalleşecek'
Türkiye'de sanayi üretiminin desteklenmesi ve yerli üretimin korunmasının, ekonomik gelişim ve süreklilik
açısından kritik öneme sahip olduğunu hatırlatan Kayabaşı, "Diğer tüm yerli üreticiler gibi POSCO ASSAN TST
de bu bakış açısıyla adil rekabet koşullarının sağlanması ve yerli üreticilerin korunması için Türkiye’nin bu
yönde adımlar atmasını istiyor" dedi.
Kayabaşı, yerli üreticiyi koruyacak önlemlerin alınması halinde sektörde yeni yatırımların önünün açılacağını,
üretim maliyetlerinin normalleşeceğini, bu sayede daha rekabetçi ve uygun fiyatların ortaya çıkacağını ifade
etti.
Türkiye paslanmaz çelik sektöründe son durum
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’nin soğuk haddelenmiş paslanmaz yassı çelik ithalatı
2023’te 307 bin 219 ton olarak gerçekleşti. Aynı dönemde ihracat ise 89 bin 268 ton oldu.
Bugün Türkiye’nin soğuk haddelenmiş paslanmaz çelik ithalatında ilk sırada Uzakdoğu pazarı geliyor. 2023
rakamlarına göre toplam 307 bin 219 olan çelik ithalatının 220 bin tonu Uzakdoğu’dan 81 bin 369 tonu
Avrupa Birliği ülkelerinden 5 bin 850 tonu ise diğer ülkelerden gerçekleşti.
TÜİK verilerine göre Türkiye’nin yıllık soğuk haddelenmiş paslanmaz yassı çelik tüketimi son 10 yılda yaklaşık
350-400 bin ton civarında oldu. POSCO ASSAN TST 2023’te yıllık 300 bin ton üretim kapasitesi ve yüzde 45’lik
kapasite kullanım oranıyla 134 bin 552 ton üretim gerçekleştirdi. Bunun 97 bin 667 tonu (yüzde 75) yurt içi
satışlara, 32 bin 372 tonu ise ihracata gitti.
Türkiye ekonomisine milyarlarca dolarlık katkı
Türkiye demir-çelik sektörünün gelişmesi için faaliyete geçtiği dönemde ülkede üretimi bulunmayan bir ürünü
üretmek amacıyla Güney Koreli POSCO ve Kibar Holding ortaklığıyla 2011’de kurulan POSCO ASSAN TST Çelik
Sanayi A.Ş., Kocaeli Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteriyor. 350 milyon dolar yatırımla
hayata geçirilen ve 2013’te üretime başlayan firma, bugüne kadar iki milyon ton üzerinde yüksek kaliteli
paslanmaz çelik üreterek, 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi, bu üretimle üç milyar dolarlık ithalatın
yerini alarak ülke ekonomisine katkıda bulundu
İkinci kalite çelik insan sağlığını tehdit ediyor
Türkiye’de yıllardır iç pazara sürülen ikinci kalite çelikten üretilmiş tencere ve tava gibi mutfak eşyaları, insan
ve çevre sağlığı için büyük risk oluşturuyor. Kalitesiz çeliklerde, çevre ve insan sağlığı açısından kritik olan
sertifikaların bulunmaması, bu riski daha da artırıyor.
Gıdayla temas eden metal ürünlerin (paslanmaz çelik dahil) EC 1935/2004 standartlarına uygun olması
gerekiyor. Standart dışında üretilen çeliklerin özellikle gıdayla temas eden ürünlerde kullanılması, uzun
vadede kanser, böbrek ve karaciğer problemleri, mide ve bağırsak rahatsızlıkları, alerji gibi ciddi sağlık
sorunlarına yol açabiliyor. Gıdayla doğrudan temas eden bu tür ürünler, sağlık açısından ciddi tehditler
oluşturuyor.
Ancak sorun sadece tencere ve tavalarla sınırlı değil. Endüstriyel mutfaklarda ve gıda fabrikalarında kullanılan
borular, tanklar, konveyörler ve gıda işleme makineleri gibi birçok alanda da standart dışı, ikinci kalite ve paslanma dayanımı düşük 200 serisi çeliklerin kullanımı yaygın. Bu da daha geniş ölçekte insan sağlığı ve gıda
güvenliği için ciddi tehdit oluşturuyor.
Bu nedenle, sadece ev mutfaklarında değil, endüstriyel mutfaklar ve gıda işleme tesislerinde de yüksek kaliteli
ve sertifikalı çeliklerin kullanılması kritik öneme sahip. Türkiye’de bu bilincin artırılması ve denetimlerin
sıkılaştırılması, halk sağlığı ve çevrenin korunması için büyük bir gereklilik.