SON DAKİKA
EKONOMİ Perşembe 10 Ağustos 2023 15:05

"NAKLİYEDE HIZ VE ÜCRET SORUNUNU ÇÖZMELİYİZ"

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) 61. Genel Kurulu'nun toplantısı, TOBB İstanbul Hizmet Binası'nda gerçekleştirildi.

"Nakliyede hız ve ücret sorununu çözmeliyiz"

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve son zamanlarda küresel ekonomilerdeki durgunluğun dünyanın geleceğine yönelik belirsizlikleri artırmaya devam ettiğini söyledi.

Bahçıvan, "Çoklu krizler dönemi olarak tanımlanan bu süreçten geçerken yaşadığımız son küresel kriz, enflasyonda son 40 yılın en hızlı yükselişi olarak gündemimize geldi. Enflasyon, birçok ülkede bir yaşam maliyeti krizi boyutuna ulaşırken eşitsizliklerin de ülkelerde daha da arttığına şahit oluyoruz." diye konuştu.

İlk çeyrek itibarıyla teknik resesyona giren avro alanında yavaşlamanın daha da derinleşmesinin muhtemel olduğunu, ayrıca enerji tedarikindeki gelişmelerin de bu bölgenin performansını etkilemeyi sürdüreceğini belirten Bahçıvan, şunları kaydetti:

"Tüm bu gelişmelerin yanında önce Finlandiya'nın, sonrasında İsveç'in NATO'ya katılımına ilişkin sağlanan uzlaşma ülkemizin dış ilişkilerde bir normalleşmenin işaretini vermesi bakımından kıymetli. Oluşan bu pozitif iklimin de desteğiyle AB ile yaşadığımız sorunların çözüm yoluna girmesi en büyük temenni. Yine Tahıl Koridoru Anlaşması konusunda da ülkemizin ilk imza sürecinde olduğu gibi, yaşanmakta olan krizin aşılması için de gerekli tüm yapıcı çabayı göstereceğine inanıyoruz.

Bu kritik süreçte AB, bizler için vazgeçilemez bir ortaklık konumunda olmanın yanında yıllardır ticaret hacmimizin ilk sırasında yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 200 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştığımız AB'ye 103 milyar dolarlık ihracatımız, aynı zamanda ülkemizin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 41'ine tekabül ediyor. AB ile sürdürülebilir, takvimi ve kesin sonuçları olan samimi bir ilişkiyi yeniden tarif etmemiz ve belirsizlikleri ortadan kaldırmamızın büyük önem arz ettiğini belirtmek istiyorum. Avrupa Birliği, sahip olduğu demokrasi standardı, ekonomik zenginliği ve yüksek yaşam kalitesiyle ülkemiz için bir cazibe merkezi olmaya devam etmelidir. Bu amaçla Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefi korunmalı ve sürece yeni bir ivme kazandırılmalıdır."

Bahçıvan, AB ile müzakereler yürütülürken Gümrük Birliği Anlaşması'nın da günün koşullarına göre yeniden ele alınarak revize edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

AB ülkelerine sürdürülebilirlik konusunda sağlanacak destek ve ayrıcalıklardan Türkiye'nin de faydalanması gerektiğini ifade eden Bahçıvan, müzakerelerde sürdürülebilirlik unsuruna yer verilmesinin yanında özel sektörün de görüşmelerde mutlaka yer alması gerektiğini kaydetti.

Bahçıvan, sanayicilerin ve ticaret erbabının AB ülkelerindeki ortaklarıyla etkin iletişimi ve ürünlerin hedef ülkelerde daha rekabetçi bir şekilde pazarlanabilmesi için, firmaların çalışanlarının AB ülkelerine rahatça gidebilmelerinin ürünlerin bu ülkelere rahat ulaşımı kadar öncelikli olması gerektiğini vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Öncellikle heyet, firma ve fuar ziyaretleri için Türkiye tarafının üstlendiği vize, belge, ulaşım, destek ve finansman gibi maliyetler oldukça yüksektir. Bilhassa iş insanlarımız için son dönemde en ciddi engellerden biri haline gelen vize sorunu konusunda acil rahatlatıcı adımlar atılması gerektiğini yeniden hatırlatmak istiyorum. Aylar sonraya verilen randevular, kısa süreli vizeler ve çoğunlukla retle sonuçlanan başvurular ile karşı karşıya kalmaktayız. Umuyoruz ki olumlu gelişmeler sadece beyanat boyutuyla kalmayıp somut adımlarla daha da ileriye taşınabilir."

- "Ekonomi hızla değişim ve dönüşüm geçiriyor"

İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da ekonominin hızla değişim ve dönüşüm geçirdiği bir dönemden geçildiğini aktardı.

Zeytinoğlu, "Ekonomide büyüme, istikrar ve verimliliği yakalama çabasına, dijitalleşen dünyaya, uyum ve sürdürülebilir üretim ile iş yöntemlerine geçiş öncelikleri de eklendi. İklim değişikliği tehdidi her geçen gün şiddetleniyor." dedi.

Güncellenmiş ve derinleşmiş bir Gümrük Birliği'nin Türkiye'nin Avrupa tedarik zincirlerindeki konumu ve AB pazarındaki rekabet gücü üzerinde son derece etkili olacağının altını çizen Zeytinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle nakliyede Avrupa pazarlarına hızlı ve makul fiyatlarda erişim, rekabet gücünün korunmasını da belirleyen kritik bir etken oluşturuyor. Kovid-19 pandemisi sırasında konteynır başına 10 bin doları bulan nakliye ücretleri günümüzde oldukça ucuzladı. Şanghay'dan Roterdam limanına ulaşımda konteynır ücreti 1500 avroya düştü. Oysa ki İstanbul'dan Roterdam'a nakliyede ücret 2 bin 200 avroyu buluyor. Kamyon ile taşımada ise aynı ücret 3 bin 300 avroya kadar çıkıyor. Bu durum özellikle Çin gibi bir ana tedarikçi ile rekabet söz konusu olduğunda, nakliye ücretlerinin ne kadar belirleyici olduğunu ortaya koyuyor. Muhakkak demir yollarını modernize ederek ve hızlandırarak nakliyede hız ve ücret sorununu çözmeliyiz.

AB, Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle yüksek standartlı demir yolu bağlantısını sağlayacak olan Halkalı-Kapıkule Demir Yolu Projesi'ne 275 milyon avro tutarında bir hibe desteği sağlıyor. Projenin ilk etabı olan Çerkezköy-Kapıkule hattının yıl sonuna kadar bitirilmesi planlanıyor. Bu gibi ortak projelere IPA fonları, Türkiye Yatırım Platformu ve AB'nin Küresel Geçit (Global Gateway) gibi girişimlerinden kaynak temin etmek mümkün. Global Gateway kapsamında AB, 2021-27 yılları arasında 300 milyar avroluk bir yatırımı mobilize edecek. Bu yatırımlar, partner ülkelerin de ihtiyaçlarını dikkate alan, sürdürülebilir ve yüksek kaliteli projelere aktarılacak. İş dünyası olarak TOBB üzerinden zaten AB'ye entegre olmuş durumdayız."