SON DAKİKA
Savunma Cuma 12 Kasım 2021 19:27

MİLLİ DENİZALTI İÇİN İLK ADIM 'SECTİON 50'

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, "Section 50'nin ilk kez Türkiye'de, yerli ve milli imkânlarla, STM mühendisliği ve koordinasyonunda üretilmesi bizim için gurur verici bir gelişme olmakla birlikte, Milli Denizaltı Projesi'ne giden yol için de önemli bir adım" dedi.

Milli denizaltı için  ilk adım 'Section 50'

Röportaj: Gökhan ÖZ 

1991 yılından bu yana Türkiye Savunma sanayiinin kritik ihtiyaçlarına yönelik ileri teknolojili, yerli ve milli çözümler üreten STM, SAHA EXPO fuarında KARGU, ALPAGU, TOGAN ve BOYGA ile fuarın vitrine olacak. “Önümüzdeki yıllar için tüm stratejimizi, savunma sanayiinde güçlü ve bağımsız bir Türkiye hedefiyle başlatılan millilik hamlesine göre planlamış durumdayız” diyen STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz ile fuarda yer alacak ürün ve kabiliyetlerini, çağın sorunu olan siber güvenliği, STM’nin hedefleri ve millilik hamlesini konuştuk. 

İHA BOYGA’yı da sergileyeceğiz 

STM olarak SAHA EXPO’da hangi ürün ve kabiliyetlerinizle yer alacaksınız kısaca bahseder misiniz?

STM olarak kurulduğumuz 1991 yılından beri, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere, güvenlik güçlerimizin sahadaki ihtiyaçlarına yönelik özgün projeler geliştiriyoruz. T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde, askeri denizcilik platformlarından taktik mini İHA sistemlerine, siber güvenlikten uydu ve uzay teknolojilerine varıncaya kadar kritik projelere imza atıyoruz. STM olarak hem ülkemiz savunmasına hem de dost ve kardeş ülkelere, yüksek teknolojili ve özgün mühendislik çözümler sunuyoruz. 

Türkiye'nin en büyük sanayi kümesi SAHA İstanbul tarafından düzenlenen SAHA EXPO’da deniz projelerimizi ve taktik mini İHA sistemlerimizle yer alacağız. 

Askeri denizcilik alanındaki ihracatlarımızla Türkiye’yi yurt dışında başarıyla temsil ediyor ve Türkiye’nin ilk milli fırkateyni TCG İSTANBUL’un ana yüklenicisi olmaktan gurur duyuyoruz. Bu kapsamda; TS1700 Denizaltı, Lojistik Destek Gemisi, Sahil Güvenlik Gemisi ve sürat-manevra gücü yüksek, satıhtan satıha güdümlü mermilerle hücum geliştirebilecek MPAC platformunu fuarda sergileyeceğiz. 

İnsansız ve akıllı sistemler geliştirilmesinde Türkiye’de ve dünyada öncü, rekabetçi platformlar üretiyoruz. Taktik mini İHA sistemleri alanında kendini kanıtlamış ürünlerimizi de fuarda sektör ile bir araya getireceğiz. Bu yıl ilk ihracatına imza attığımız ve TSK tarafından aktif şekilde kullanılan Taşınabilir Döner Kanatlı Vurucu İHA Sistemi KARGU, test atışlarını başarıyla geride bırakarak, envantere girmek için gün sayan Taşınabilir Sabit Kanatlı Vurucu İHA Sistemi ALPAGU ve Taşınabilir Döner Kanatlı Gözcü İHA Sistemi TOGAN, standımızda yerini alacak. Bu sınıfta geliştirdiğimiz yeni çözüm olan, taşınabilir döner kanatlı mühimmat bırakan İHA BOYGA’yı da sergileyeceğiz.

Ayrıca, üniversite-sanayi işbirliği birliği kapsamında Bahçeşehir Üniversitesi ile yürüttüğümüz AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirdiğimiz, sualtında dalgıçlar/SAT timleri, denizaltı arasında, su üstünde ise suüstü gemileri arasında kestirilemeyen, dinlenemeyen ve karıştırılamayan bir muhabere imkânı sağlayan Optik Muhabere Sistemlerini de fuarda sektörün beğenisine sunacağız.

Stratejimiz ‘millilik’ hamlesine göre planlandı

STM olarak gelecek hedeflerinizi aktarır mısınız?

Gelecekle ilgili en temel motivasyonumuz, kuşkusuz, mevcut projelerimizi başarıyla tamamlayabilmek ve bunlardan elde ettiğimiz birikimleri, çok daha büyük projelere taşıyabilmek. Bu kapsamda önümüzdeki yıllar için tüm stratejimizi, savunma sanayiinde güçlü ve bağımsız bir Türkiye hedefiyle başlatılan millilik hamlesine göre planlamış durumdayız. Bu millilik hamlesinin temelinde de özgün çözümler ve mühendislik kabiliyetleri yatıyor. Bu özgünlüğe ve mühendislik kabiliyeti geliştirebilmek ise AR-GE’ye ve inovasyona yatırımdan geçiyor. AR-GE ve inovasyonu, kurum kültürünün bir parçası haline getiren şirketimiz ile bugünü değil geleceği inşa etmeye devam edeceğiz. Hem geleceğin dünyasının gerekliliklerini tanımlamaya hem de bu teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlayacak ve savunma sanayiimizdeki uygulama alanlarını artıracağız. Bugün, ülke olarak, millilik ve yerlilik konusunda önemli bir aşamaya geldik. Türkiye’nin toplu kalkınmasına destek olacağız. 

Milli Denizaltı Projesi için önemli bir adım

Dünyada sayılı ülkelerin üretimini yapabildiği, denizaltı torpido kovanlarının yer aldığı baş kısım Section 50’yi, ilk kez Türkiye’de üreterek, tarihi bir başarıya imza attınız. Bunu gibi stratejik hangi ürünlerde STM imzasını göreceğiz? 

Dünyada sayılı ülkelerin üretimini yapabildiği, denizaltı torpido kovanlarının yer aldığı baş kısım (Section 50)’nin ilk kez Türkiye’de, yerli ve milli imkânlarla, STM mühendisliği ve koordinasyonunda üretilmesi bizim için gurur verici bir gelişme olmakla birlikte, Milli Denizaltı Projesi’ne giden yol için de önemli bir adım. Denizaltı konusundaki dizayn yetkinliğimizi ve tecrübelerimizi Yeni Tip Denizaltı Projesi’nde (Reis Sınıfı Denizaltılar) ortaya koyarak, Reis Sınıfı Denizaltılarda kullanılmak üzere ürettiğimiz Section 50’nin ilk teslimatını gerçekleştirdik. Projede, hedeflenen yerlilik oranının üzerine çıkmayı başardık. YTDP kapsamında, bugüne kadar 33 sistem yerlileştirdik. STM olarak, YTDP projesi kapsamında, 19 yerli firma ile çalışarak, yerli yüklenicilerin kapasitesinin geliştirilmesine de katkı verdik.  STM olarak Milli denizaltı üretimine giden yolda, yerlileştirmeyle ilgili ekosistemi başarıyla oluşturmaya devam edeceğiz.

Siber uzay dördüncü operasyon alanı

Türkiye'nin savunma sanayi alanındaki kritik ihtiyaçlarına yönelik ileri teknolojili, yerli ve milli çözümler geliştiren bir firma olarak Türkiye'de siber güvenlikte uzman açığını kapatmak üzere yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Ülkemizin savunma sanayii alanındaki kritik ihtiyaçlarına yönelik ileri teknolojili, yerli ve milli çözümler geliştiren bir firma olarak, bugünün değil geleceğin teknolojilerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Dijitalleşen dünyada siber uzay; kara, hava, denizden sonra dördüncü bir operasyon alanı. Savunma bir bütün ve siber güvenliği, ülkemizin olmazsa olmazı olarak görüyoruz. STM olarak, siber güvenlik alanındaki kabiliyetlerimizi kamunun ve özel sektörün ihtiyacına yönelik olarak şekillendiriyor; siber tehdit istihbaratından, zararlı yazılımların teknik analizine, operasyonlardan karar destek süreçlerine ve farkındalık yaratmaya varıncaya kadar bütüncül bir faaliyet sürdürüyoruz. Ülkemizde siber güvenlikte uzman açığını kapatmak üzere, fırsat bulduğumuz her an, gençlerimizde bu farkındalığı yaratabilmek adına harekete geçiyoruz. Bu alana yönelik farkındalık oluşturmak ve insan kaynağını geliştirmek amacıyla düzenlediğimiz Türkiye’nin en uzun soluklu CTF etkinliğimizle de; gençlerimizin bu konuya olan ilgilerine bir zemin oluşturuyor ve siber güvenlik araştırmacısı olarak savunma sanayiimizde kariyer imkanı olduğunu göstermeyi hedefliyoruz.