SON DAKİKA
Bankacılık Pazartesi 28 Eylül 2020 09:29

LİKİDİTE ADIMLARI ŞEKİLLENİYOR

Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yükseltmesinin ardından likidite adımlarını bugün yeniden şekillendirmeye başladı.

Likidite adımları şekilleniyor

TCMB neredeyse iki ay aranın ardından tekrar piyasaya politika faizi ile fonlama sağlamaya başlarken bankacılar PPK öncesi %10.69 seviyesindeki ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin (AOFM) ilk aşamada %11'e, ardından %11.50-11.75 bandına yaklaşmasını bekliyorlar.

Faiz kararı ile başlayan değişimle birlikte, BDDK'nın yabancı yatırımcıların TL swap işlemlerine getirdiği sınırlamayı kısmen gevşeten kararı da piyasa için önemliydi. Karar bugün TL cinsi yatırım araçlarında iyimseliği kuvvetlendirdi.

TCMB bugün Ağustos başından beri ilk kez bugün %10.25 seviyesindeki yeni politika faizinden haftalık fonlama sağladı. Fonlama tutarı 5 milyar TL oldu.

Beklenti TCMB'nin %11.75 gecelik ve %10.25 haftalık vadedeki fonlamaların ikisini birden kullanılarak ortalama fonlama maliyetini artırmaya devam etmesi yönünde.

POLİTİKA FAİZİNDEN FONLAMA SINIRLI KALABİLİR

TCMB'nin politika faizinden yaptığı fonlamanın sınırlı kalması bekleniyor.

Merkez bankasının sisteme sağladığı toplam fonlama yaklaşık 250 milyar TL tutarında. Politika faizi bu kümülatif tutara, bugün %10.25 seviyesinden haftalık vadede 5 milyar TL ile girdi.

TCMB'nin likidite sağlarken daha çok %11.75 seviyesindeki gecelik fonlamayı kullanacağı beklenirken ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin de kademeli olarak %11.50-%11.75 bandına yaklaşacağı tahmin ediliyor. Benzer şekilde BIST'te gecelik faiz oranlarının ve TLREF faizinin de %11.75 te oluşması öngörülüyor.

Merkez Bankası dün dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizini 200 baz puan artırarak %10.25'e yükseltti. Faiz koridorunun üst bandı %11.75'e, geç likidite penceresi faiz oranı %13.25'e yükseltilmiş oldu.

TCMB'nin piyasaya sağladığı yaklaşık 250 milyar TL içinde düne kadar en büyük pay 205-210 milyar TL geleneksel yöntemli repo ihalelerine ait. Bu fonlama yönteminde faizi piyasa belirliyor.

Bugün geleneksel ihale gerçekleştirmedi. Ancak önümüzdeki dönemde banka likidite yönetimi çerçevesinde bu ihaleleri kademeli olarak yeniden gerçekleştirebilir. Ancak geleneksel yöntemli repo ihalelerinin itfa olması ve fonlama kompozisyonundan çıkması zaman alacak.

Bir bankanın ALM masası yetkilisi, "TCMB politika faizinden fonlama yaptığı miktar ihalelerine geri döndü. Tutara baktığımızda tüm piyasa fonlamasını, ki bu 250 milyar TL civarında, buraya kaydırmadığı görülüyor. PPK sonrası ilk gün adımından anladığımız kadarıyla %10.25 ile aynı anda %11.75 seviyesindeki gecelik fonlama da kullanılacak, %13.25 seviyesindeki GLP ise şu an kullanılmayacak. Bu bizi ortalama fonlama maliyeti açısından %10.25-%11.75 arasında bir yere götürür. Fonlama maliyetinin seyri önümüzdeki hafta daha da netlik kazanacaktır ancak ilk etapta %11'e doğru yükseliş bekliyoruz" dedi.

Bir başka bankacı da, "Bunları önümüzdeki hafta daha net göreceğiz ancak bugünkü likidite adımları tekrarlanırsa kademeli olarak TL faizi %11.50-%11.75 bandında oluşacak görünüyor. Kademeli olsa da geleceğimiz nokta burası. Bu olumlu" dedi.

TCMB'nin piyasaya sağladığı ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti 16 Temmuz'daki %7.34'ten hali hazırda dün itibarıyla %10.69'a kadar çıkmış durumda.

TCMB GLP İLE KENDİNE ÖNEMLİ BİR ESNEKLİK SAĞLADI

Piyasadaki genel beklenti %13.25'e yükseltilen GLP faizinin kısa vadede fonlamada yer almaması. Her ne kadar bugün fonlamada yer almasa bile GLP faizi mevcut sıkılaştırmanın en üst noktası açısından gösterge olduğu için önemli.

Bankacılar %13.25 seviyesini, TL'de koronavirüs veya başka bir nedenden yeni bir satış baskısı ihtimalinde bankaya "yeterli esnekliği" tanıyacak bir faiz olarak görülüyor.

Analistler Merkez Bankası'nın "faiz artışına gitme kabiliyetini" gösteren dünkü kararını genel olarak pozitif yönde atılan bir adım olarak yorumluyorlar.

Siyasetin politika faizi artışlarına sıcak bakmaması ve geçmişte faiz nedeniyle TCMB'de başkan değişikliği yaşanmış olması nedeniyle, bankanın daha fazla sıkılaştırma için politika faizini kullanması beklenmiyordu. Karar sonrası TL ve TL cinsi tüm yatırım araçları genelinde dün ve bugün belirgin kazançlar görüldü.

Bankacılık endeksi dün %5 civarı artış gösterdikten sonra bugün de %3'e yakın yükselişte. Dolar/TL dalgalansa da 7.71 zirvesinden 7.51'e kadar geriledi. Küresel satış dalgası ise bugün iyimserliği azaltan bir etken oldu. dolar/TL saat 1535'te 7.66 seviyesine yükselirken, TL dolar karşısında %0.4 kayıpla benzer ülkelerdeki %1'i aşan kayıplara karşın daha iyi bir performans gösterdi.

BDDK SWAP KARARI PPK SONRASI YENİ İYİMSERLİK GETİRDİ

Piyasalardaki iyimserlikte ayrıca BDDK'nın TCMB'nin faiz kararının hemen ardından yabancı yatırımcılara yönelik swap kısıtlamaları gevşeten kararı da etkili.

BDDK, 2018 yılındaki kur krizinden sonra TL'nin değer kaybını önlemek için yabancı para-TL takas işlemlerin hacmini sınırlamaya başladı. Yaklaşık iki yıl içinde Türk bankaların yabancılarla yaptıkları para swap işlemlerinin sınırı BDDK tarafından özkaynakların neredeyse %1'ine düşürülmüştü.

Türk bankaları yabancı bankalar ile dolar-TL takası ve benzeri türev işlemler yaparak uzun vadeli TL kaynak temin ediyorlar. Yatırımcılar da swap piyasasını TL taşımanın getirdiği kur riskini azaltmak için kullanıyorlar. İşlemlerin bir kısmı ise yatırımcılar tarafından TL'ye karşı kısa vadeli spekülatif pozisyon almak için kullanılabiliyor.

Bu piyasalarda sınırlı da olsa likiditenin oluşabilmesi TL yatırım araçlarında hedge imkanını da beraberinde getirdiğinden piyasada yabancı yatırımcı portföyleri için de önemli.

Yabancı yatırımcılar sadece bu yıl 13.5 milyar dolar tutarında hisse senedi ve tahvil satışı gerçekleştirdiler. Tahvil stoku içindeki pay olarak bakıldığında bir zamanlar %20'lerdeki yabancı payı şimdilerde %3'lere doğru düşüşte. Hisse senedinde de oran %50 ile oldukça düşük seviyelere gerilemiş durumda.

Yabancı çıkışları ve 218.1 milyar dolarla rekora yakın olan seyreden lokal döviz varlıklarında geçmişte yaşanan ani talep kurda sert yükselişlerin iki büyük kaynağı olmuştu.

Faiz artışı ve yabancı yatırımcılara TL türev işlem sınırlarını azaltabilecek kararların, yabancı yatırımcının Türk varlıklarına yönelik iştahın nasıl bir değişiklik getireceği piyasa tarafından önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek.