SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 21 Mart 2022 02:03

KUDÜS'ÜN ÇİLE YOLU...

Kudüs binlerce yıllık tarihi ve üç semavi dinin çok önemli merkezlerinden biri olarak kuşkusuz dünyanın en enteresan toprak parçalarından biri. Daha önceki bir yazımda Musevi cemaati için Kudüs'ün önemini anlatmaya çalışmıştım çünkü Kudüs'ü tek bir sayfada anlatmak mümkün değil elbet

Kudüs'ün Çile Yolu...

Deniz DİKMEN

Bu yazımda ise Kudüs‘ün Hristiyan topluluğu için önemine biraz değinmek istiyorum.

Gelin Kudüs sokaklarını ve tarihini birlikte gezelim.

Dünyadaki milyarlarca Hristiyan için Kudüs en önemli mekanlardan biridir çünkü İncil’de anlatılanlara göre İsa Peygamber’in doğuşu, hayatı, Hristiyanlığa adım atması ve ölümü bu topraklarda geçiyor.

Bizde Kudüs’e gelir gelmez ilk soluğu aslında Filistin’de Batı Şeria’da Beytüllahim kentinde alıyoruz çünkü burası Hazreti Meryem ve Hazreti Yusuf’un o dönem bir ahırı mesken tuttukları ve İsa Peygamber’in doğduğu yer. Günümüzde İsa Peygamber’in doğduğu bu mekanda “Church of Nativit” yani Doğuş Kilisesi yükseliyor. Kudüs’e hac için gelen insanlar elbette buraya da uğruyorlar. Kilisenin içi tıklım tıklım dolu ve herkes içerde İsa Peygamber'in bir gümüş yıldız ile işaretlenmiş olan doğum yerini ve karşı duvarda şamdanlarla işaretlenmiş olan beşiğinin yerini görmeye geliyor. Bu ara tabii Filistin topraklarında olmak apayrı bir duygu . Giriş ve çıkışlar çok sıkı kontrol altında, ortam çok gergin ve herkesin çok dar bir alanda korku içinde yaşadığı bir yaşam alanı burası.

Zeytindağı önemli bir mekan

Batı Şeria’dan çıkıp Kudüs’e doğru yola çıkıyoruz ve akşamüstü Kudüs’ün çok önemli noktalarından biri olan Zeytindağı'nda varıyoruz. Burası çok etkileyici bir yer çünkü eski Kudüs’ü bu tepeden görebiliyorsunuz  Akşam ışıklarında ambiyans çok değişik. Zeytindağı elbette sadece Museviler için değil aynı zamanda Hristiyanlar için çok önemli bir mekan çünkü Hazreti İsa’nın son akşamını geçirdiği bir yer burası. Burada havarisi olan Judas tarafından ihanete uğrayıp Romalı askerler tarafından tutuklanıp götürülüyor ve çile dolu bir son başlıyor.

Ertesi gün ise yolumuz eski Süleyman Tapınağı'nın duvarları olan Batı Tünellerinden geçiyor. Tünellerde çevremizi hayranlıkla izlerken tünellerin sonunda tekrar gün yüzüne çıktığımız yerde kendimizi bir anda “Via Dolorosa” (Way of Sorrow) yani İsa Peygamber’in çile yolunun başlangıcında buluyoruz.

Via Dolorosa yolu

“Via Dolorosa” diye adlandırılan Isa Peygamber’in çile yolu Hristiyan alemi için bir hac yolu ve bu hac yolu yaklaşık altı yüz metre uzunluğunda olup Antonia Fortress’den başlayıp Golgotha Tepeleri’nde biter.

Bu yol Isa Peygamber’in Roma askerleri tarafından tutuklanıp, yargılanıp ve başına dikenli bir telden oluşan bir taç takılarak çarmıhını taşıyıp ve sonunda Golgotha Tepelerinde çarmıha gerildiği yolu tarif eder. İletilenlere göre Isa Peygamber’in bu yolda taşıdığı o meşhur çarmıh yaklaşık 3-4 metre uzunlukta, 2 metre genişlikte ve 80 kilo ağırlığındadır.

Çile yolu “Lions Gate” denilen Arslan Kapısı’nda başlar. Burası Müslüman mahallesine çok yakındır ve “Church of Sepulchre” adındaki Hristiyan mahallesindeki devasa kilisede biter.

Bu kiliseye kadar bu çile yolunda İncil’de geçen kutsal on dört durak vardır ve Kudüs sokaklarında özel olarak işaretlenmiştir. Her bir durağın Hristiyanlık için çok özel bir anlamı vardır.

Nereden geçtiği bilinmiyor

Bu çile yolu yüzyıllar içinde her ne kadar tarihi bir yol olarak bilinse de bazı yorumlara göre dönem dönem değiştirilmiştir. Günümüzde bile bu çile yolunun nerden geçtiği tam olarak bilinmemektedir ve son yorumlara göre aşağıdaki gibidir:

1. Durak: Nasıralı İsa'nın dönemin Yahudi'ye Valisi Romalı Pontus Pilatus tarafından yargılandığı ve hüküm giydiği ve eskiden mahkeme salonun bulunduğu yerdir. 

2. Durak: Isa Peygamber’e çarmıhın sırtına yüklendiği yerdir. Günümüzde bu mekanda “Yargılama Şapeli” anlamına gelen “Chapel of Judgement” bulunmaktadır. İsa burada ölüm cezasına çarptırılmıştır. Yol buradan güneye doğru gider ve kuzeybatıda bulunan Temple Mount Kapısı’ndan geçer.

3. Durak: İsa Peygamber’in ilk düştüğü yerdir.

4. Durak: Burası Isa Peygamber’in çile yolunda annesi Hazreti Meryem’le karşılaştığı mekan. Günümüzde burada yaşanan olayın anısına Ermeni kilisesi olan “Armenian Church of our Lady of Spasm” bulunuyor.

5. Durak: Bu durak oniki havarilerden biri olan Kireneli Simon’un yani nam-ı diğer Vaftizci Yahya’nın İsa Peygamber’e çarmıhı taşırken yardım etmesi için Romalı askerlerin izin verdiği yerdir. Bu köşeden itibaren yol daralmaya ve tepeye doğru tırmanmaya başlar.

6. Durak: Burası Veronica’nın İsa’nın yüzünü mendili ile sildiği yerdir ve belki biliyorsunuzdur günümüzde Vatikan’da Aziz Petrus Bazilikasında bu dünyaca meşhur mendil korunmaktadır ve rivayete göre mendilin üstünde Hazreti İsa’nın yüzünün tasviri bulunmaktadır. Bu durakta da bu yaşanan olayın anısına günümüzde “Church of Holy Face” yani “Kutsal Yüzün Kilisesi” bulunmaktadır.

7. Durak: Burası İsa Peygamber’in ikinci kez tökezlediği yerdir ve bu mekan küçük bir Francis şapel ile işaretlenmiştir.

8. Durak: İsa Peygamber’in ağlayan kadınları teselli ettiği ve 28 basamağın bulunduğu yerdir.

9. Durak: İsa Peygamber’in üçüncü kez düştüğü ve günümüzde bir Roma sütunu ve bir Kıpti Kilise ile işaretlendiği ve hemen Mezar Kilisesi’nin girişindeki yerdir.

10-14. Durak ise “Holy Sepulchre” yani Mezar Kilisesi’nin içindedir.

10. Durak: İsa Peygamber’in kıyafetlerinin çıkarıldığı yerdir.

11. Durak: Çarmıha gerildiği yerdir.

12. Durak: İsa Peygamber’in Golgotha Tepeleri’nde vefat ettiği yerdir.

13. Durak: İsa Peygamber’in çarmıhtan indirildiği yer.

14. Durak:İIsa Peygamber’in mezarına yatırıldığı ve 3 gün sonra göğe yükseldiği yer kabul edilir ve o gün Hıristyan aleminde Paskalyanın Pazar günü olarak kutlanır yani tekrar doğuşudur ve Paskalya Bayramı tarih itibarı ile ilkbaharda doğanın yeninden uyanışı ile paralel gider.

Özel olarak işaretlenmiş

Bütün bu 14 durak yol boyunca özel olarak işaretlenmiştir ancak bu işaretleri görmeniz için özel bir çaba harcamanız gerekir. Sağlı sollu dükkanlar, satıcılar, polisler ve insan kalabalığından dikkatiniz kolayca dağılabilir ve zaman zaman bu detayları kaçırabilirsiniz.

Asırlardır Kudüs kentine hac için gelen Hristiyanlar Isa Peygamber’in bu çile yolunu takip ederek, durakları tek tek özümseyerek Golgotha Tepeleri’ne kadar çıkar ve yol boyu peygamberlerinin insanlık için çektiği acılarını hatırlar.

Bizler de bir Cuma günü bu çile yolunu izleyerek bu duraklardan tek tek geçerek İncil’de anlatılan olayları hatırlamıştık. İster istemez aklıma bu konuda Mel Gibson’un çektiği ünlü filmi de aklıma gelmişti.

Bu eski Kudüs sokaklarında ve bu tarihi ambiyansın içinde insanın içinin ürpermemesi mümkün değil. Yollardaki çile yolun anısına yapılan şapeller ve şapellerin içindeki semboller Isa Peygamber’in çekmiş olduğu çileyi çok canlı tutuyor ve çok etkileyici.

Golgotha Tepeleri

Yolun sonunda Golgotha Tepeleri’ne vardığımızda ise buradaki devasa Mezar Kilisesi inanılmaz etkileyici. Burası zamanında tabii şehrin dışında bulunan ve ölüm cezaların infaz edildiği çıplak bir tepeymiş.

Bu kilise milyarlarca Hıristyan için dünyadaki en kutsal mekanlardan bir tanesi ve bu tarihi güzergahta dünyanın dört bir yanından Hristiyan dinine ve bir çok farklı mezhepten insan bize yolumuzda eşlik ediyor. Kilisenin içinde, çok enteresandır, her mezhebin ayrı toplandığı ve dua ettiği birer köşe var. Ermeni cemaati ayrı, Ortodokslar ayrı, Katolikler ayrı birer köşede dini vecibelerini yerine getiriyorlar.

Öğleden sonra ise birde Leonardo Da Vinci’nin dünyaca meşhur freskine konu olan İsa Peygamber’in oniki havarisi ile son akşam yemeğini yediği Zion Dağı’ndaki mekana gidiyoruz. Burası tablolardaki mekana pek benzemiyor ama ilginizi çekerse burayı da elbette mutlaka görmenizi önerebilirim.

Kudüs’ün her karış toprağı buram buram tarih ile dopdolu ve her yerde bir tarihi sürprizi keşfedebilirsiniz.

Üç semavi dinin tarihi iç içe

Üç semavi dinin tüm tarihi mekanlarının burada iç içe olması da çok ilginç.

Sadece Kudüs şehrinde değil, eğer dinler tarihi ilginize çekerse bütün bölgede yani tüm İsrail ve Ürdün topraklarında çok gezilecek mekan var .

Benim için hepsi çok sihirli. Oralara gittiğinizde gerçekten tarihe yolculuk yapıyorsunuz ve tüm olaylar gözünüzün önünde canlanıyor.

Kanımca üç semavi dinin tarihini detaylı öğrenebilmek için böyle kapsamlı bir gezi çok aydınlatıcı. Bir sonraki yazımda Kudüs’ün Müslüman alemi için olan önemini anlatmak isterim.

Fırsat olursa mutlaka tekrar tekrar gitmeyi arzu ettiğim ve çok etkilendiğim bir şehirdir Kudüs.