Doğal ve korunaklı körfezi sayesinde antik dönemden bu yana medeniyetin yeşerdiği topraklar üzerinde bulunan İzmir’in, her devirde Doğu Akdeniz’in en parlak liman şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan Öztürk, “Kültürlerin ve ürünlerin buluştuğu bir kavşak noktasından, imalat ve ihracat merkezine dönüşen güzel İzmir, sahip olduğu zenginliği dünya pazarlarına akıtan ulaşım ağları ve limanı ile Avrupalı tüccar ve girişimcilerin merceğinde yer almıştır. Bu zenginliğin bedeli, 1919 yılında olduğu gibi bazen düşman güçleri tarafından işgal edilmek de olmuştur. 9 Eylül’de İzmir’in işgalden kurtuluşunun ve yeniden doğuşunun 102. Yılını kutlarken, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile kahraman şehitlerimizi ve gazileri şükranla anıyor, Cumhuriyetimizin ve İzmir’in gelişmesinde emeği geçen herkese yürekten teşekkürü bir borç biliyoruz” dedi.

Türkiye’nin iktisat politikalarının temelinin atıldığı İzmir İktisat Kongresi’nden sonra, planlı kalkınma ve özel sektör öncülüğünde büyüme dönemlerinde ilklerin öncülüğünü yine İzmir’in üstlendiğini belirten Öztürk, şunları söyledi: “Özellikle limanları sayesinde İzmir’in yatırımcı çekme potansiyeli daha da güçleniyor. Bugün hiçbir şehirde olmadığı kadar İzmir şehri ve liman özdeşleşmiştir. Limansız bir İzmir düşünülemez. İzmir’de Dikili’den Aliağa’ya, İzmir’den Çeşme’ye uzanan hatta hizmet veren 16 liman ve iskele bulunmaktadır.”