Sedat YILMAZ

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer, sürdürülebilir madencilik için iş sağlığı ve iş güvenliğini sağlama hedefiyle biraraya gelen Türk madencilerinin ülke ekonomisine vereceği katkının günümüz şartlarında daha iyi anlaşıldığını, bu doğrultuda seferberlik ilanı ve yeni bir madencilik anlayışıyla çalıştıklarını söyledi.

İMİB ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) iş birliğinde “Madenlerin Diğer Sektörlere Etkileri ve Gelecek Projeksiyonu” başlıklı toplantıda konuşan Aydın Dinçer, gündelik hayatta ihtiyaç duyulan tüm ürünlerin üretiminde en az bir maden çeşidinin bulunduğunu ve özellikle tarımla birlikte madenciliğin ekonomide önemli bir işlev gördüğünü belirtti.

Madenlerin sanayi ve tarımın vazgeçilmez unsuru olduğunu vurgulayan Aydın Dinçer, “Bu ihtiyacı karşılamak ve dışa bağımlı olmamak adına madenlerin çıkarılması büyük önem taşıyor. Sürdürülebilir milli madenciliğin temel taşı ülkenin maden meselesini çözmek, iş sağlığı ve iş güvenliğini sağlamak. Bu bilinçle hareket ederek 16 sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve bir maden platformu oluşturduk. Platform kapsamında madencilik faaliyetlerinin nasıl yürütülmesi gerektiğini, sektörün sorunlarını, çözüm önerilerini ve doğru bilinen yanlışları kamuoyuna anlatıyoruz” dedi.

Türkiye’de çıkarılan madenlerin endüstriyel mineraller, metalik madenler ve doğal taşlar olarak üç gruba ayrıldığını ve Türkiye’nin ihracatına bu yönüyle de katkı sağlandığını belirten İMİB Başkanı Aydın Dinçer, bu üç grupta Türkiye’deki sanayi fabrikalarını besleyen hammaddeler üretildiğini kaydetti. Enflasyon, savaş ve günün ekonomik şartlarına göre yeni bir duruş sergilediklerine vurgu yapan Aydın Dinçer, “Sektörde istihdama katkı yapmak ve dünyada rekabet edebilecek noktaya gelerek yabancı kaynaklı madenlere, hammaddelere olan ihtiyacı minimum seviyeye indirmek ve ithalatı azaltmak, hatta ihracatı artırmak için kendi yerel kaynaklarımızı en iyi şekilde işlemeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Sorumlu madencilikten yanayız

Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Ali Emiroğlu da, madenciler ve toplumun her zaman birlikte yaşamak zorunda olduğuna dikkat çekerek, “Sanayi ve fabrikalar için önemli olan hammaddeleri nasıl çıkaracağız? Doğaya, topluma ve insana saygılı olarak bu sektörü nasıl yürüteceğiz? İşte bu konularda son dönemlerde ciddi çalışmalar yapıyoruz. Sorumlu madencilik oluşumuyla faaliyetlerimizi daha da artırdık” dedi.

Bu kapsamda geliştirdikleri ‘Sorumlu Madencilik İnisiyatifi’ni dört ana başlık altında topladıklarını vurgulayan Ali Emiroğlu, sağlık ve güvenlik, doğa ve ekosistem, sosyal diyalog ve yerel kalkınma ile iş etiği ve şeffaflık başlıkları altında şekillenecek çalışmalar için kanaat önderleri ve akademisyenlerden oluşan akademik bir grup oluşturduklarını dile getirdi. Emiroğlu, “Sorumlu Madencilik İnisiyatifi’ni insanı ve çevreyi önceleyen, toplumla barışık, yerel bölgeyi geliştiren bir madencilik anlayışı olarak özetliyoruz” bilgisini verdi.  

Tarım ve maden hayattır

Hayatı birinci derecede içine alan iki önemli sektör olduğuna vurgu yapan Ali Emiroğlu, “Bunlardan birincisi tarım diğeri madendir. Tarım yaşamak için olmazsa olmazımız. Madencilik ise tarımın geliştirilmesi, gıda güvenliği açısından son derece önemli. Çünkü tarımda kullandığımız makinalardan gübreye kadar hepsi maden ve maden ürünlerinden yapılıyor” dedi.

Toplantıda Türkiye’nin Çin’den sonra küçük ev aletlerinde ikinci büyük ülke olabileceğini dile getiren Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği Başkanı Senur Akın Biçer ise, özellikle küçük ev aletlerinde kullanılan ana hammaddelerin madenlerden elde edildiğini belirtti. Senur Biçer, “Sektör olarak hayati önem taşıyan bakır tel ve alüminyum kullanıyoruz. Çin, bakır açısından dünyanın en büyük rezervini oluşturuyor. Türkiye’de maden açısından çok iyi bir potansiyelimiz var. Millileşmede sektörümüz için madencilik çok önemli” ifadelerini kullandı.