2024 yılı ile birlikte Türkiye ekonomisinde ciddi bir düzelme ve rahatlama bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomik programın ana bileşeninin dezenflasyon (enflasyonda düşüş) olduğunu açıklarken, Merkez Bankası'nın net bir şekilde bunu ortaya koyduğunu belirtmişti. Şimşek, “Önümüzdeki yıl mayısa kadar yıllık enflasyonda yükseliş olacak ve sonrasında çok güçlü bir şekilde düşecek, gelecek yılı yüzde 36 ile bitirmeyi öngörüyoruz” açıklaması yapmıştı. 

Gelecek yıldan itibaren aylık enflasyondaki düşüşün kalıcı olarak devam edeceğini düşündüklerini bildiren Şimşek, şirketlere de selenmiş, “Fiyat artışlarında makulleşmeye gitmeleri kaçınılmaz, politika çerçevesi bunu zorunlu hale getirecek” ifadelerin kullanmıştı. 

KKM'de düşüşe dikkat çeken Şimşek, TL mevduatın cazip hale geldiğini ve devam edeceğini belirtmiş, Merkez Bankası rezervleriyle de ilgili olarak "Şu anda rezerv biriktiriyoruz" açıklaması yapmıştı

Cari açıkta kalıcı başarı yakalanacak

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, mali disipline vurgu yaparken, “Türkiye ikiz açığı izin veremez, cari açıkta da kalıcı başarıyı sağlayacağız' demiş ve şunları söylemişti: “Cari açığı yüzde 2'nin altına düşürmek istiyoruz, doğrudan yatırımlarla finanse edilebilir düzeye çekeceğiz, oraya çekene kadar da durmayacağız.”

Gelecek dönemde iç talepte yavaşlama olacağını yineleyen Şimşek, şirketlere de "mutlaka dış pazar arayışına girsinler" derken, her türlü desteği vereceklerini söylemişti. Bu da enflasyondaki yükselişle vatandaşın alım gücünün düşeceğinin bir göstergesi olarak algılanmıştı.

Psikolojik hava olumlu

Ekonomi çevreleri, Bakan Mehmet Şimşek’in açıklamalarını değerlendirirken, 2024 yılının Haziran ayı itibarıyla dövizin stabil hale geleceğini, bunun da fiyatlarda ucuzlama olabileceğini belirtiyor. Özellikle enflasyonun kalıcı bir şekilde düşmesi ve dövizin sabit bir hale gelmesinin ihracatçının elini güçlendireceğini vurgulayan ekonomi çevreleri, bu sayede ihracatın da önemli ölçüde artacağı vurgusunu yapıyor. Türk Eximbank üzerinden ihracatçıya verilen kredilerdeki artışın Türkiye’nin ihracatına olumlu etki yapacağını ifade eden ekonomi ve iş dünyası çevreleri, 6 ay içinde ekonomik durumun düzeleceği yönünde psikolojik bir havanın oluştuğunu ifade ediyor. Dış yatırımın gelmeye başladığını kaydeden sektör temsilcileri, bu durumun Türkiye ekonomisine olan güvenin yeniden tesis edilmesine bağlı olduğunu vurguluyor. Özellikle iktidarın yerel seçimlerde elde edilecek bir başarının iktidar ve ekonomi yönetiminin elini daha da güçlendireceğine vurgu yapılırken, Ak Parti’nin de ekonomi ile ilgili yaptığı hesapları yerel seçimde elde edeceği başarı ile gözden geçireceğine vurgu yapılıyor