SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 02 Ağustos 2021 02:37

HİNT OKYANUSU'NDA NEFES KESEN BİR CENNET ADA

Cennet aslında yeryüzünde diye düşünüyorum. Şu dünyamızın her yerinde öyle cennet köşelerimiz var ki, ama epey bir zamandır onları fark etmeyi, değer vermeyi ve korumayı unutmuşuz.

Hint Okyanusu'nda nefes kesen bir cennet ada

Deniz DİKMEN

Bu yazımda sizi dünyanın çok özel bir cennetin köşesine, Hint Okyanusu’nda bulunan ve Endonezya’nın Cava Deniz’inde on yedi bin adasından biri olan muhteşem güzellikteki Bali Adası’na götürmek isterim.

Bali Adası’nda gerçekten yok yok. Burası kendine has çok zengin kültürü, inanç sistemi, tapınakları, arınma çeşmeleri, doğal güzellikleri, insanları, müziği, harika sahilleri ve kumsalları ile enfes bir yer.

Bali’ye yaklaşık 13 saatlik bir direkt uçuşla varıyorsunuz ve geldiğinizde alıştığınızdan çok ama çok farklı fakat sıcacık bir enerjisi olan, fantastik bir dünya ile karşılaşıyorsunuz.

Biz Kasım ayında gitmiştik ve kısmen yağmur mevsimine denk gelmiştik. Bu nedenle adaya ayak bastığımızda bizi yağmur karşılamıştı ve sanırım Bali’deki yağmur benim için dünyanın en güzel ve en unutulmaz yağmurlarından biri olarak hafızama kazındı.

bali-4

Balinez tarzında otel

Gündüz hava güneşli ve çok güzel. Kalacağınız oteli Balinez tarzında bir otel olarak seçerseniz bu sizi çok mutlu edecektir. Ahşap yerel mobilyalar, muazzam bahçeler ve tropikal ağaçlar ve çiçekler ve sizi adeta büyüleyecektir. Biz Nusa Dua Yarımadasında konaklamıştık. Odadan masmavi Okyanus'un dalgalarını görüp, serin esen hafif rüzgar, odalarımızın önündeki ağaçlardan inip terasımızı ziyarete gelen sincaplar bizi harika hissettiriyordu. Sabahları ziyaretçilere açılan açık büfe bunca seyahatimden en aklımda kalan kahvaltılardan birisi diyebilirim. Bir yandan yerel kıyafetlerle müzisyenler harika Bali müzikleri çalıyordu, bir yandan otelin salonunda enfes egzotik meyvelerden dizilmiş rengarenk meyve piramitleri. Muhteşem bir bahçenin içinde kurulmuş bir kahvaltı sofrası ve çok mütevazı, sevimli bir şekilde gülen Balili gözler.

Bali’de denizde çok fazla med-cezir yaşandığı için denize girmek istediğiniz saati iyi planlamanız gerekir yoksa denizin çekildiğini ve yüzecek bir denizin kalmadığınla bir an yüzleşmek zorunda kalabilirsiniz.

Bali Adası’nda yapılacak o kadar çok güzel aktivite var ki, hangi birini anlatayım?

Öncelikle mutlaka Batur Yanardağ’ına gitmeniz lazım.

Burası görsel olarak çok hoş bir yer.

bali-5

Volkana karşı restoran

Volkana karşı harika bir restoran var. Orda güzel bir yerel yemek yiyip günümüzde hala zaman zaman aktif olan bu yanardağını izleyebilirsiniz.

Buraya yakın olağanüstü güzellikte meyve, baharat, kakao ve kahve bahçeleri var. Bu tropikal bitkileri burada doğal ortamlarında görme ve tanıma ve hatta tatma fırsatınız olacaktır. Bu fırsatı kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ederim. Özellikle buraya has dünyanın en pahalı kahvesini, Luwak kahvesini keşfetmenizi ve buradaki doğal terasların içindeki çay bahçelerin birinde deneyimlemenizi öneririm. Gerçekten buralar birer terapi merkezi gibidir.

bali-1

Maymunlar Tapınağı

Bali’de benim en büyük favorilerimden biri ise Tegalallang Pirinç Terasları. Düşünün ki yemyeşil tropikal bir ormandan geçiyorsunuz ve bir anda yeşilin bin bir tonu olan dik pirinç terasları karşınıza çıkıyor. Etrafta palmiyeler ve muz ağaçları, bütün doğa pırıl pırıl parlıyor.

Bu pirinç tarlalarında aracımızdan indiğimizde emin olun ki kendimi bir tablonun içinde gibi hissetmiştim. Böyle bir güzellik gerçek olamazdı! Sanırım oranın sürrealist enerjisini, o yeşil tonların çeşitliliğini ve o terasların muhteşemliğini anlatmak için kelimeler yetmez!

Bir başka olmazsa olmaz Bali de elbette çeşit çeşit yerel tapınaklar ve bu tapınaklarda yapılan danslar ve gösteriler.

Bunlardan bir tanesi deniz kenarında kayaların tepesinde bulunan ve Maymunlar Tapınağı diye de geçen olağanüstü Uluwatu Tapınağı. Maymunların hakim olduğu bir ormanın içinden tapınağa yürüyorsunuz ve her gün gün batımında başlayarak bu harika panoramada yerel erkek dansçılar siyah beyaz kareli etekleriyle Keçak dansı yapıp daha sonra sahneyi gecenin bir vaktine kadar Ramayana Destanı’nı anlatan zarif Prenses Sita ve Prens Rama’yı simgeleyen dansçılara bırakıyor.

Diğer gördüğümüz muhteşem tapınaklardan biri ise gene deniz kenarında bir küçük adacığın üstünde bulunan Tanah Lot Tapınağı. 

bali-3

Kuta’da harika sörf

Burasıda özellikle gün batımında ve med-cezirde suların hızlıca denizden geri geldiği saatlerde son derece etkileyici bir lokasyon.

Bali’de bulunduğunuz müddetçe her yerde göreceğiniz Bali tarzındaki yapılar, küçüklü büyüklü tapınaklar, bahçeler, dükkanlarda satılan el oyması ahşap mobilyalar, heykelcikler, Bali ressamların resimleri, ipek ürünler, yerel halk ve töreleri, yaşadıkları son derece mütevazı köyler, her şey sizi çok etkileyecektir.

Bali’de Kuta’da harika sörf yapılır. Ubud’daki harika villalarda kalınır ve Ubud’daki sanat galerileri ve sanatsal ürünler satan dükkanlar gezilir.

Bali insanı için deniz hayatın ortasında ve hayatın anlamı ve gizemi de denizde saklıdır.

Örneğin ölülerini cenaze töreni esnasında denize doğru taşırlar ve küllerini denize atarlar.

Deniz yaşamın ve ölümün kaynağıdır. Küller denizle buluştuğu an ruh arınmaya başlar. Bambaşka hayat felsefeleri, hayat görüşleri sizi burada bekler.

Diyorum ya burası bir terapi ve felsefe merkezi gibidir.

Örneğin dua etmiş bir kimse kulağının arkasına Fragipani çiçeği yerleştirir, duadan yeni çıktığı belli olsun diye çünkü bu çiçek aslında evreni simgeler. Doğada olan her şey evrenin bir parçasıdır çünkü ve siz dua ederken de özde evrenle birleşirsiniz.

Otelinize döndüğünüzde günün yorgunluğunu bir Bali masajında atarsınız. Kesinlikle muazzamdır.

bali-2

Cennetin senfonisi

Günün en güzel anı ise akşam yemeğinden sonra yanları açık, üstü ise kapalı lounge barınızda oturup, piyano güzel bir müzik çalıp sizde bir içkinizi yudumladığınızda yağmurun başladığı andır aslında.

Yağmur çok kocaman damlalarla ve çok yoğun olarak etrafınızdaki bahçenin o büyük yapraklı bitkilerin yüzeyine patır patır diye ses çıkararak olağan hızıyla dökülür. Toprak ve ağaçlar mis gibi kokar. Bahçede bir an yüzlerce kurbağanın sesi duyulmaya başlanır. İşte bu doğanın ve cennetin senfonisidir aslında ve bu senfoni her gece çalar ve siz korunaklı bir şekilde lounge barınızda bu konseri dinlersiniz.

Bu nedenle kendimi Bali’de hiç bitmeyecek bir rüyada gibi hissetmişimdir ve Bali’yi hiç unutamam ve mutlaka tekrar gitmek istediğim gibi herkesin de görmesini isterim.

Burasıda muhakkak ki dünya yeryüzündeki çok özel ve muhteşem cennet köşelerinden biridir ve umarım ki ebediyen korunur.