SON DAKİKA
Tarım ve hayvancılık Çarşamba 23 Eylül 2020 02:52

"ETİKETİ GÖRMEDEN TOHUM ALMAYIN"

Yasa dışı ve kaçak tohumun acilen önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen TSÜAB Başkanı Dr. Ahmet Yılmaz, "Kaçağın önü kesilmezse, sertifikalı tohum üretiminde koyduğumuz hedefe ulaşmamız zor görünüyor" dedi.

"Etiketi görmeden tohum almayın"
Yasa dışı ve kaçak tohumun acilen önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen TSÜAB Başkanı Dr. Ahmet Yılma

Neşe BERBER

Son dönemde tarım sektöründe yaşanan gelişimde ata tohumlarının büyük katkısı görülüyor. Sektörde 973 aktif üyesiyle faaliyet gösteren Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği’nin (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Yılmaz, kaçak/yasa dışı tohum faaliyetlerinin sertifikalı tohum üretiminde konulan hedefe ulaşmayı sekteye uğratacağını belirtti.

86 ülkeye ihracat yapıyoruz

2006 yılında kabul edilen 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu ile birlikte, tohumculuk sektörü yeniden yapılandığını ifade eden Yılmaz, “İkincil mevzuatlar ve destekleme modelleri ile yeni bir ivme kazanmıştır. Bu ivmeye paralel olarak tescil ettirilen ve üretim izni alınan çeşit sayısı ve çeşit sayısındaki artışa paralel olarak tohumluk üretim miktarları da artmıştır. Sertifikalı tohum üretim rakamlarımızı son 10 yılı baz alarak incelersek, 2008 yılında 290.148 ton olan üretim, geride bıraktığımız 2019 yılında 1 milyon 143 bin tona ulaşmıştır. Üretim miktarlarındaki bu olumlu gelişmeler ticarete de yansımış ve 2019 yılında 332 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmi oluşmuştur” dedi. İthalat ile ihracat arasındaki dengenin, hızla ihracat lehine gelişmeye başladığını anlatan Yılmaz, “2008 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 42 iken 2019 yılında yüzde 88’e ulaştı. İhracat yapılan farklı ülke sayısı ise 86’ya yükseldi” diye konuştu.  

*Sertifikalı tohum nedir, üretimdeki mevcut durum ve kısa vadede hedefleriniz ne durumda? 

Sertifikalı Tohumlar, tarla ve laboratuvar kontrolleri neticesinde genetik, fiziksel ve biyolojik değerleri belirlenmiş, Bakanlık veya yetki verdiği kuruluşlar tarafından ilgili mevzuatına göre her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen, çeşit saflığı sağlanmış ve adı belirli olan belgeli tohumluklardır.

Tohumda sertifika; devletin kontrol ve denetiminin varlığını gösterdiği için çiftçinin ve tüketicinin en büyük kalite ve verim güvencesidir. Devletin kontrol ve denetimi nedeniyle sertifikalı tohum, aynı zamanda gıda güvenilirliği açısından da bir güvencedir. 

5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’nun çıkartıldığı 2006 yılında 370 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretim miktarımız 2019 yılında 1 milyon 143 bin tona ulaştı. Sertifikalı Tohum üretimindeki bu 3 kattan fazla olan artışta Tarım ve Orman Bakanlığımızın uyguladığı doğru destekleme politikalarının çok büyük rolü var.

Uygulanan bu doğru destekleme politikasının özünde ürün fiyatı ile sertifikalı tohum fiyatı arasındaki farkı mümkün olan en az düzeye indirerek, çiftçiyi sertifikalı tohum kullanmaya yöneltmek vardı. Ancak 2015 yılından itibaren artan üretim maliyetlerine paralel artırılmayan sertifikalı tohum kullanım ve üretim destekleri ile desteklemelerdeki ödeme zamanı belirsizlikleri, sertifikalı tohum üretim rakamlarının artış ivmesini kaybettirmeye başlamıştır. Tüm bu aksaklık ve belirsizlikler ürün fiyatı ile sertifikalı tohum fiyatı arasındaki makasın açılmasına neden olmuş, bunun sonucu olarak da yasa dışı yani kaçak tohumculuk faaliyetleri artış göstermiştir. 

Eğer bu konularda ivedilikle çözüm üretilmezse Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’nin de 2023 hedefi olarak açıkladığı 1,5 milyon ton sertifikalı tohum üretimi hedefini yakalamamız mümkün olmayacaktır.

tohum-2

Mağdur çiftçi muhatap bulamıyor

*Kaçak/yasa dışı diye belirttiğiniz bu faaliyetler nasıl yürütülüyor? 

Neşe Hanım, Çuvala Konulan Her Ürün Sertifikalı Tohumluk Değildir.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlenmemiş, hiçbir kontrolden geçmemiş ve tohumluk vasfı taşımayan ürünler, çiftçilerimize tohum adı altında satılıyor. Elenen mahsulün çoğu zaman koruyucu özelliği bile olmayan boyalara bulanmasıyla elde edilen bu ürünler çuvallanarak çiftçilere pazarlanıyor.

Sonuçta ise çimlenme garantisi olmayan, içerisinde başta yabancı ot tohumları olmak üzere farklı tür ve çeşidin tohumları bulunan, doğru ilaçlarla ilaçlanmadığı için hastalık ve zararlılara karşı dayanıksız, tohum denmeyecek özellikteki bu sözde tohumlar ekilmektedir. Sonuçta da üretici hem verim ve hem de özellikle kalite yönünden büyük mağduriyetler yaşamakta bunun sonucunda da ülke ekonomisi zarara uğramaktadır.  

Mağdur olan çiftçi, yaşadığı sorunlarla ilgili hiçbir muhatap bulamıyor ve ne yazık ki bütün bir sezon harcanan zaman, alın teri ve para da heba oluyor. İşte tam burada atalarımızın bir sözü geliyor aklımıza; “Biçtiğini beğenmiyorsan ektiğine bakacaksın”. 

Sertifika, tohumun garanti belgesidir. Çiftçilerimiz, aynı zamanda ileride doğacak tohum kaynaklı bir mağduriyette ancak sertifika ve fatura ile hakkını arayabilmektedir.

Çiftçilerimiz ekim zamanında yani üretim için ilk adımı attığında dikkatli olmalı, ne ektiğini bilmelidir.  Sertifikalı tohum kullanan çiftçiler ne ektiğini de ne biçeceğini de bilir. Sertifikalı tohum ile %20-25 verim artışı sağlanır. Hasat edilen verimli ve kalitesi yüksek ürünler ise hem üreticinin yüzünü güldürür hem de ülke ekonomisine katkı sağlar.

tohum-1

Yasa dışı faaliyetler denetlenmeli

*Bu faaliyetlerin tohumculuk sektörüne etkisi nasıl oluyor? Bu durumla nasıl mücadele edilebilir? 

Sertifikalı tohum üretebilmek için Bakanlıktan mutlaka yetki belgesi alınmalıdır. Bakanlığımızdan aldığı yetki ile tohumculuğa yatırım yaparak sertifikalı üretimi yapan Tohum Sanayicisi ve Üreticilerimizin denetimi ve piyasadaki her türlü denetim 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile Tarım ve Orman Bakanlığına verilmiştir. Bakanlık tarafından yapılması gereken bu piyasa denetimleri maalesef yeterince ve etkili bir şekilde yapılamamaktadır. Bunun sonucunda da tohumculukla hiç alakası olmadan merdiven altı yasa dışı / kaçak tohum üretimi yapılmakta, hatta kamuya hizmet düşüncesi ile devletin koyduğu yasayı çiğneyen bazı şahıslar, Belediye ve Ziraat Odaları vasıtasıyla yasa dışı / kaçak tohum üretmektedir. Bunun sonucunda da aldığı yetkiyi dürüstçe kullanarak üretim yapan Tohumcu, haksız rekabetle karşı karşıya kalmakta, Ülkemiz ise kayıt dışı ekonomi nedeniyle vergiden ve hedeflediği rekolteye ulaşmaktan geri kalmaktadır.

Tekrar vurgulamak gerekirse bu yasa dışı / kaçak tohum faaliyetinde haksız kazanç ve haksız rekabet söz konusudur. Haksız ticarete konu olan ve “tohum” diye satılan bu yasa dışı / kaçak ürünler, sertifikalı tohumun satışını olumsuz etkilemektedir. Yasal olarak tohum üreten birçok firma uzun vadede bu haksız rekabete direnemeyecek hale gelecektir. Ayrıca vergilendirilemeyen kaçak satışlar ekonomimize büyük ölçüde zarar vermektedir.

Sertifikalı tohuma yönlendirmeliyiz

Son yıllarda hızla artan tohum üretim maliyetlerine paralel olarak artış göstermeyen sertifikalı tohum kullanım destekleri, ödeme tarihlerinin gecikmesi ve hatta belirsizliği sertifikalı tohuma olan talebi düşürerek çiftçileri kaçak tohuma yöneltmektedir. Tohumculuk destekleri diğer tarımsal desteklerden ayrı değerlendirilmeli ve özellikle Tohumculuk Kanuna dayandırılarak düzenlenmelidir.”

Kanuna aykırı işlem yapmıyoruz

Belediyelere ve Ziraat Odalarına da çağrıda bulunan Yılmaz, “Eleme tesisi kurarak üründen elediklerini tohum diye çiftçilerimize satmak yerine, Tohumculuk Kanununun gereği olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş tohum üreticisi üyelerimizin ürettiği sertifikalı tohumları çiftçilerimizle buluşturmaları daha doğru olacaktır. Böylece kanuna aykırı bir işlem yapmadıkları gibi ülke ekonomisine de olumlu katkı sağlamış olacaklardır” dedi. 

Tohum alırken dikkat!

Yılmaz, “Sertifikalı tohum paketlerinin üstünde mutlaka TÜRKTOB veya Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü (TTSM) tarafından verilmiş olan ‘Sertifikalı Tohumluk Etiketi’ bulunuyor” dedi.