Öztürk, güç savaşlarının, biyolojik savaşların, teknoloji savaşların, hegemon iktidarların ve en önemlisi artık dijitalleşen bir üniter sermaye ağının, özellikle gelişmekte olan ve 3 dünya ülkelerini sosyal siyasal olarak kaotik etkilediğine vurgu yaptı.

Zamanın ve mekanın şartlarına uyumlu, süreci sürekli domine eden ekonomik kalkınma model alternatiflerinin mutlak acil olduğunun altını çizen Öztürk, “Temel bir ekonomi eğitimi, tecrübesi bireyi, kurumsal olarak daha güvenli ticaret alanlarına, girişimcileri gelişmeleri okuyabilen, kendi sermayesini kontrol eden, cesur projelere   uzun vadeli öngörü ile atılım yapmasını sağlayacaktır. Birçok iş dünyasının içinde bulunduğu, büyük lobilerin malesef yeteri kadar bu farkındalığı teşvik edecek projeleri üretememe basiretsiz kalma veya belirli güç dengelerinin sadece gölgesi altında etiket reklamından öteye gidilmediğine şahit bulunmaktayız” dedi.

Sayılan temel kronik sorunsal sentezine bakıldığında bu alanın uzman kadroları ile iş insanını ve ülke ekonomisini kalkındırma gayretinde olan yeni oluşumların önünü tıkadığını, işlevsiz kıldığını, destek verilmediğine işaret eden Öztürk şunları söyledi: “

SİPKİ-DER kendi çalışma  modelinin ilkelerine iş İnsanları komitesinide dahil ederek, 

İş dünyasına farklı bir perspektif ile küçük işletmeciden büyük firmalara kadar, herkesin kendi alanını büyütüp birbirini güçlendiren bir ekonomik dayanışmayla başarı giden yolda daha sağlam adımlarla ilerleyeceğiz.”