SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 30 Ağustos 2021 02:00

EGE DENİZİ'NDEKİ VOLKANİK AY YILDIZ: SANTORİNİ

Santorini, aslında beş ayrı adadan oluşan ayyıldız biçimini almış küçük adalar topluluğu. Küçük teknelerimize biner binmez önce Nea Kameni adındaki küçük yerleşimi olmayan ve beş yüz yıl önceki patlama esnasında oluşan tamamen volkanik adaya gidiyoruz.

Ege Denizi'ndeki volkanik ay yıldız: Santorini

Deniz DİKMEN

Santorini Adası dünya çapında çok özel bir konuma ve yapıya sahip, masalsı çok güzel bir ada.

Yunanistan’ın ana karasına yaklaşık iki yüz kilometre uzaklıkta bulunan ve Mykonos ile birlikte yıldızı çok parlak bir Kiklad Takım Adalarından olan Santorini’yi bugün size biraz daha yakından tanıtıp gezdirmek istedim.

santo-4

İnanıyorum ki, çok seveceksiniz.

Bir Temmuz günü Mykonos adasından hareket edip büyük bir gemi ile sabahın çok erken saatlerinde meşhur Santorini Adası’na varıyoruz. Sabah saat altı civarı ve kamaramızda uyandığımızda ilk yaptığımız şey, gözümüzü açıp minik kamaramızın yuvarlak penceresinden dışarıya bakmak oldu. İtiraf etmeliyim ki o an, gözlerimi ovuşturup tekrar bakma ihtiyacı duymuştum. Çünkü gördüğüme inanamamıştım. Dışarıya baktığımda lacivert renginde hafif dalgalı bir denizde demir attığımızı ve önümüzde belki iki yüz metre ilerde çok yüksek dik kayaların üstünde tepede bembeyaz bir köy görmüştüm. İlk defa böyle bir ada görmüştüm ve görüntü o kadar sürrealdi ki, daha ilk bakışta Santorini beni büyülemişti.

santo-1

E hareketli volkanik bölge

Hemen kıyafetlerimizi giyip adaya gitmek için küçük teknelerde sıramızı aldık.

Santorini Adası’nın bulunduğu bölgenin aslında, Ege Denizi’nde en hareketli volkanik bölge olduğunu ve bugünkü halini yaklaşık üç bin altı yüz yıl önce, bölgedeki büyük volkanik patlama ile oluştuğunu öğreniyoruz. Santorini, aslında beş ayrı adadan oluşan ayyıldız biçimini almış küçük adalar topluluğu. Küçük teknelerimize biner binmez önce Nea Kameni adındaki küçük yerleşimi olmayan ve beşyüz yıl önceki patlama esnasında oluşan tamamen volkanik adaya gidiyoruz. Bu adada nerdeyse fauna ve florada yok, toprağın rengi siyaha yakın ve bu soğumuş volkanik tepenin üstünde dolaşırken bize buradaki jeolojik oluşumu anlatıyorlar.

Bu enteresan yürüyüşün ardından adanın bir koyunda denize giriyoruz. Suyun sıcaklığını hemen hissediyoruz. Deniz suyunun ilginç bir yönü daha var, rengi kahverengi. Bu kahverengilik mayolarımızı da boyuyor.

santo-2

Eşeklerle çıkılıyor

Bu farklı deneyimden sonra tekrar teknelerimize binip bu kez Thira merkezin olduğu ve herkesin dergilerden, belgesellerden bildiği Santorini Adası’na gidiyoruz. Sabah görmüş olduğum kayalığın en yüksek noktasının yedi yüz metre olduğunu öğreniyorum. Thira’ya kayaların dibinden bir yürüyüş yolundan veya eşeklere binerek çıkabilirsiniz fakat biz teleferikle daha hızlı çıkmayı tercih ediyoruz çünkü görülecek gezilecek çok yer var.

Tepeye vardığımızda aslında buradaki manzaranın ne kadar şaheser olduğunu görüyoruz. Masmavi bir deniz, aşağıda tekneler ve gemiler demir atmış bizi bekliyor, güneş karşıdan parlıyor, biraz önce üstünde yürüyüş yaptığımız diğer küçük adaları buradan görebiliyoruz ve tepeye yayılmış müthiş güzellikteki bembeyaz Santorini evleri ve otelleri rüya gibi. Sanırım buradaki manzarayı tarif etmek çok güç.

Nefes kesici manzara

Buna benzer bir manzara, seneler boyu onca seyahatim boyunca hiç bir yerde görmedim. Gerçekten nefes kesici. Başka türlü tanımlamam mümkün değil. Biraz buradaki sokakları, dükkanları gezdikten sonra adanın arka tarafındaki bölgeye has siyah kumu olan plajlardan birisi olan Perissa Beache gidip denize giriyoruz. Deniz ve kum çok güzel. Perissa Beachten sonra bu sefer aracımızla meşhur Oia köyüne devam ediyoruz.

Burası Thira’ya yakın sayılır. Aslında vaktiniz olursa Thira’dan Oia köyüne kayaların ucundan dokuz kilometrelik bir yürüyüş patikasından da varabilirsiniz. Olağanüstü manzarayı ve ortamı özümseyerek sabah saatlerinde veya gün batımına yakın bu yolu yürümek şahane olur.

Oia köyü ise çok şirin mavi ve beyaz renklerin hakim olduğu, çok tipik yerel katedrallerin bulunduğu, otel ve evlerin önünde muhteşem sonsuz havuzların ve terasların olduğu muazzam bir yerleşim yeri. Dergilerde gördüğünüz birçok Santorini fotoğrafı da ya Thira’ da ya da Oia’da çekilmiş resimlerdir. Burası gün batımı ile meşhur bir lokasyon ve herkes güneşin batımında yerini alıp bu şöleni seyretmek için burada gerçekten nefesini tutar .O kadar güzeldir!

Bizim ise vaktimiz biraz dar. Geminin kalkış saatine yetişmemiz lazım. Bu nedenle biraz güzellikleri gezdikten sonra Thiraya dönüyoruz ve buranın eşsiz manzarasının keyfini yerel bir restoranda çıkarıyoruz. Geminin kalkış saatine yaklaşık bir saat evvel bu sefer kayaların dibinden altı yüze yakın basamağı olan patikadan aşağıya minik limana inelim diye düşünüyoruz. 

santo-3

Masalsı görüntü

İniş kolay olur düşüncesi ile gün batımına karşı basamakları tek tek iniyoruz. Eşekler ve diğer patikayı kullanan insanlar ara ara bu dar sokaklarda yolumuzu kesiyor, diğer yandan nerdeyse her dönemeçte durup hem yukarıya, hem aşağıya hem karşımıza bakarak bu özenle yaratılmış mekanı hafızamıza kazımaya çalışıyoruz.  İniş tahminimizden daha çok zaman alıyor ve basamakların sonuna doğru artık koşmaya başlıyoruz çünkü gemimizi kaçırmamamız lazım. Neyse son tekneye yetişiyoruz ve teknemizle gemiye doğru yol alırken gün batımında kayısı rengine boyanmış kayaların ihtişamını ve tepedeki bembeyaz köyün masalsı görüntüsünü bir kez daha izliyoruz.

Hafızamdaki bu kareleri ve o gün boyunca hissettiklerimi hiç unutamam.

Santorini dünya çapında bu kadar ünlenmesini kesinlikle sonuna kadar hak ediyor. Hayallerimden bir tanesi, ola ki tekrar gitmek nasip olursa, bir gece Thira’da kalıp o manzaraları yıldızların altındada bir kez olsun izlemek. 

Muhteşem bir deneyim, mutlaka gidip görmenizi tavsiye ederim.