SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 05 Nisan 2021 02:57

DÜNYACA MEŞHUR MEENAKSHİ

Hindistan, Madurai'da Shiva ve Meenakshi'nin düğün merasimi.

Dünyaca meşhur Meenakshi

Sanırım herkesin tüm duyularının alt üst olduğu bir kültürdür Hindistan. Ülke demek eksik olur, Hindistan 1 milyar insanı ve sayısız renkli kültürleri ve dilleriyle adeta kendine has bir kıta gibi. Bu yazımda sizi Güney Hindistan’ın Madurai kentine götüreceğim ve oradaki çok ilginç  ve eski bir mekanı ve düğün merasimini anlatacağım.

İstanbul’dan Mumbai üzerinden Hindistan’in güneyinde bulunan Madurai kentine uçuyoruz.

Hedefimiz çok eski dönemlerden beri kumaşlarıyla da ünlenen bu kentteki dünyaca meşhur ve Hindular icin çok önemli bir ibadet merkezi olan Meenakshi tapınağını ziyaret etmek.hint-1

Günlük 20 bin ziyaretçi

Günde yaklaşık yirmi bin ziyaretçisi olan tapınağa sabahın erken saatlerinde gitmeyi uygun buluyoruz. Sabah saat sekizde tapınağın doğu kapısının karşısındaki antik çarsı henüz kapalı fakat tapınağın önü hareketlenmeye başlamış bile.

Meenakshi’ye girebilmek için mutlaka kıyafetinizin ayni camilerde, kiliselerde ve Sinagoglarda benzer kısıtlamaların olduğu gibi mekana uygun olması gerekiyor. Yani burada da eteklerin uzun ve dekoltesi kapalı kıyafetler ve ayaklarınızın da çıplak olması gerekiyor.

Daha önce tapınağa düzenlenen terör saldırıları nedeniyle de yanınıza eşya almanız da yasak. 

Tapınağın yakınında çantanızı, eşyalarınızı ve ayakkabılarınızı bırakabileceğiniz vestiyer görevi gören bir bölüm var. Bizde eşyalarımızı oraya teslim ediyoruz. Ayaklarımız çıplak ve sokaklar oldukça tozlu ve kirli. Hiç olmazsa çorap veya galoş giyebilir miyiz diye soruyoruz ama izin vermiyorlar. Çıplak ayak şart! 

Sokaklar kirli olmasa…

Alışık olmadığımız için başta bu şekilde sokaklarda yürümek bizi biraz zorlasa da insan her şeye alışır misali bir müddet sonra mecburen alışıyoruz. Aslında sokaklar kirli olmasa tapınakta o antik taşların üstünde, o şaheser binanın içinde çıplak ayakla dolaşmak güzel bir his.

Binaya doğu kapısından girerek bambaşka bir dünyaya dalıyoruz.

Meenakshi tapınağı olağanüstü yaklaşık altmış beş bin metrekare büyüklüğünde tarihi mimari eser. 

Binanın ilk inşası milattan önce dördüncü yüzyıla kadar dayanıyor. Fakat daha sonra on altıncı ve on yedinci yüzyılda hem genişletilerek eklemeler yapılmış, hem de kısmen yenilenmiş. Meenakshi tapınağı “Gopuram” olarak adlandırılan dört ana kuleden oluşuyor. Bu ana kulelerin dış yüzeyi yüzlerce Hint mitolojisine ait rengarenk dini figürlerle süslenmiş. İç bölümde ise 14 kule daha bulunuyor ve ana geçiş yolu, büyük bir havuz ve iki tane büyük ana tapınma bölümü var. Bu ana tapınma bölümleri çok kutsal olduğundan sadece Hindu dinine mensup kişiler girebiliyor, yabancılara giriş yasak.

hint-4

Geleneksel Hint mimarisi

Bina çok zengin geleneksel Hint Dravidyan mimari stiline göre inşa edilmiş. Tapınağın iç süslemelerini anlatmaya kelimeler yetmez herhalde. Binanın içi binlerce Hint mitolojik tanrı figürleri ile süslü. Tavanlar rengarenk desenlerle bezenmiş, yerlerde aynı şekilde.

Bazı Shiva veya Parvati gibi ana tanrı figürleri renkli kıyafet ve çiçeklerle dekore edilmiş.

Diğer yandan sabah duası için gelen Hintli ziyaretçiler ilgimizi çekiyor. Rengarenk kıyafetleri sarılar, turuncular, kırmızılar, beyazlar ve altın varaklar içinde, simsiyah bedenleri, karagöz karakaş ve bembeyaz dişleriyle kadın ve çocuklar bir yandan, erkekler diğer yandan dua etmeye gidiyorlar. Bazı büyük geçitlerde çok eski dönemlerde olduğu gibi üstü renkli örtülerle kaplı ahşap arabaların üstünde tanrı figürleri taşınıyor veya süslenmiş inekler geçiyor. 

Büyük Düğün

Burası aslında Hindu inancına göre “Büyük Düğünün” gerçekleştiği bir mekan yani Shiva ve Parvati tanrıların birbirini bulduğu ve evlendikleri bir mekan. Rivayete göre Meenakshi            (Parvati) üç göğüslü bir kız çocuğu olarak dünyaya gelir ve ebeveynleri bu durumdan çok endişe duyarlar fakat ilahi bir ses onlara Meenakshi’nin aşık olacağı ve evleneceğe adama rastladığında bu durumun düzeleceğini bildirir.

Meenakshi genç bir kız olduğunda ve bir gün Lord Shiva ile karşılaştığında üçüncü göğsü bir an kaybolunca, evleneceği adamla tanıştığını anlar ve bir müddet sonra bugün Menakshi tapınağın bulunduğu yerde evlenirler. Hindistan’ın tüm önde gelen tanrıları ve tanrıçaları bu düğüne davetlidir ve çok büyük bir şölen yapılır. O günden bu yana her gün bu düğünün anısına bu tapınakta düzenli törenler yapılır. Her gün tapınak erken saatlerde kapılarını açar ve tanrı ve tanrıça ilahi uykularından uyandırılırlar. Her gece saat onda  ise gece töreni vardır. 

Bu törende Shiva ve Parvati (Meenakshi) birer inek figürü olarak büyük bir törenle ve süslenmiş tamamıyla gümüş kaplı olan yatak odasi olarak hazirlanmis bölüme tasinir, perdeler kapanır ve tanrı ile tanrıça odalarına çekilir.

Hatta bu seremoninin adi “yatak odasi seremonisi” diye geçer. Bir çok antik dinde inek veya boğa figürü çok önemli ve kutsaldır.  Bazılarında öküz ve boğa figürü bir aradadır ve aslında gece ile gündüzü yani hayatın döngüsünü sembolize ederler.

Buradaki töreninde anlamının bu olduğunu düşünüyorum. Her gün güneşin doğuşunu ve hayatın döngüsel olarak devamını izliyoruz aslında burada. 

hint-3

Duvarlardaki süslemeler

Gün boyunca tapınağın uçsuz bucaksız bu geniş ve dar yollarında ve geçitlerinde gerek törenleri gerek duvarlardaki süslemeleri büyük bir ilgiyle izliyoruz.

hint-2

Gece seremonisinin öneminden dolayı ise gece tekrar Meenakshi’ye geliyoruz ve gece vakti bir saatten daha uzun süren ve büyük bir Hintli izleyici kitlesinin de iştirak ettiği töreni izliyoruz. Tapınağın gece ambiyansı da ayrı bir etkileyici oluyor.

Düşünün ki bu tören iki bin beş yüz yıldır her gün tıpatıp ayni şekilde, hiç değişmeden bu mekanda yapılıyor. Gerçekten tarihte yüzlerce yıl geriye gittiğinizi sanırsınız.  Çok heyecan verici.

Hindistan benim için diğer ülkelerden çok farklı çok renkli ve derin eski bir kültüre sahip dünya medeniyeti. Bazen bu kültürü, bu çok katmanlığından dolayı anlamak ve takip etmek çok kolay olmuyor. Fakat çok enteresan tabii. Hindistan’dan döndüğümde bu özel mekanı ve Hindistan’ın muhteşem renkli kadınlarını ve hep tebessüm içindeki o gözlerini hiç bir zaman unutamadım diyebilirim. İnanılmaz etkileyiciydi. Herkesin gidip bir gün çıplak ayaklarıyla aslında dünyanın döngüsü olan bu töreni bu olağanüstü mekanda izlemesini dilerim.