SON DAKİKA
Sigorta Cuma 24 Mart 2023 02:14

DEPREME KARŞI SİGORTA YAPTIRMAK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Ray Sigorta Üst Yöneticisi Koray Erdoğan, depremlerin ardından sigortanın daha da önem kazandığını belirterek, "Ne zaman ve nerede meydana geleceği belli olmayan deprem gerçeğine karşı önemli bir rol üstlenen sigorta, yaraların hızla sarılıp hayatın yeniden normale dönmesini sağlıyor" dedi

Depreme karşı sigorta yaptırmak hayati önem taşıyor

Ray Sigorta'dan yapılan açıklamaya göre, yüzyılın afeti olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra, sigortanın önemi yeniden gündeme geldi. 

Aktif fay hatlarının geçtiği Türkiye topraklarında deprem riskine karşı sigorta yaptırmak hayati önem taşıyor. 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Ray Sigorta CEO'su Koray Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz yılın Kasım ayında yapılan düzenlemeyle DASK'ın bir konut için ödeyeceği azami teminat tutarı iki katına çıkarılarak 640 bin liraya yükseltilmişti. Ancak artan konut fiyatları göz önüne alındığında tazminat tutarı hem sigortalı binada meydana gelen zararın tamamını karşılayamıyor hem de poliçenin içeriği gereği sigortalı konutta bulunan eşyaların uğrayacağı zararlar ile kira kaybı, manevi tazminat, hastane ve barınma gibi masraflar teminat dışı kalıyor. 

İşte bu noktada ev sahiplerinin isteğe bağlı yaptırdığı konut sigortası devreye girerek limiti aşan kısım karşılanıyor. ZDS, deprem nedeniyle oluşacak bina hasarlarını belirli limitler içerisinde öderken, konut sigortasında yangın, deprem, hırsızlık, sel, su baskını, kişinin poliçeye eklettiği zarar görme riski bulunan eşyalar ve pek çok risk sigortalının belirttiği metrekare ve birimler üzerinden belirlenmiş limitle ödeniyor."

Sigortalılık oranı hala düşük

Konut sigortası ve zorunlu deprem sigortasının birbirinden bağımsız ancak birbirini tamamlayan nitelikte olduğunu vurgulayan Koray Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Aslında iki sigorta arasındaki bu ilişki, trafik sigortası ile İMM sigortası arasındaki mantığa çok benziyor. Bu yüzden araçlarımıza gösterdiğimiz ilgiyi, aynı şekilde evlerimize, hatta kendimize de göstermeliyiz. Vatandaşların, zorunlu sigortaları düzenli olarak yaptırmayı ve ZDS teminat limitlerinin üzerinde kalan kısımlar ile eşyalarına gelebilecek zararlar için konut sigortası yaptırmayı deprem felaketine karşı alınabilecek önlemlerden biri olarak görmeleri lazım. Bu bahsettiklerim sadece konut ve eşyaya gelecek zararlar için geçerli. Deprem sürecinde özellikle araçlarda da çok önemli zararlar meydana geldi.

Araçlar için de kasko sigortasının yaptırılması büyük önem taşıyor. Maalesef, sektör verilerine baktığımızda ise ülkemizdeki sigortalılık oranının halen çok düşük olduğunu görüyoruz. Zorunlu olan ZDS için bile bu oran yüzde 58 düzeyinde, kasko tarafında ise yüzde 27,6’ya düşüyor. Ancak, tüm Türkiye’yi yasa boğan deprem çok ağır ve çok acı gerçekleri göz önüne serdi; binlerce bina tamamen çöktü veya kullanılamaz hale geldi, on binlerce araç hasar gördü, 50 bine yakın vatandaşımızı kaybettik. Artık sigortanın hayati önem taşıdığını anlamamız ve yaşanabilecek bu deprem gibi katastrofik risklere karşı sigorta penetrasyonunu mutlaka artırmamız gerekiyor."