SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 22 Kasım 2021 02:49

BİR KIŞ MASALIDIR HELSİNKİ

Yavaş yavaş kış aylarına girerken ve sene sonuna yaklaşırken aklıma bir Aralık ayında gittiğimiz çok özel bir Helsinki seyahati gelir. Gelin sizi o binlerce gölü olan ve kışın buz gibi soğuk olan bu harika İskandinav ülkesine götüreyim.

Bir kış masalıdır Helsinki

Aylardan Aralık ve İstanbul’dan uçakla üç buçuk saat uzaklıktaki Finlandiya’nın başkenti Helsinki’ye uçuyoruz. Öğleden sonra Helsinki havalimanına indiğimizde hava kapkaranlık, gece gibi... Evet, bu kış döneminde kuzey kürenin bu bölgesi en kısa ve dolayısı ile en karanlık günlerini yaşıyor. Sabahları güneş bir türlü doğmak bilmiyor. Sabah saat 10’a doğru ancak bir alacakaranlık olmaya başlıyor. Gün boyunca da tam güneş görünmüyor. Güneş bir perdenin arkasında sanki ve tam ışıldayamadan saat 16.00 civarında gene karanlığın içinde kayboluyor.

Hava buz gibi. Eksi yirmi derece. Sıcaklık ortalamanın üstünde, normalde eksi kırk derece olurmuş bu mevsimde.

halsinki-1

Hava o kadar soğuk ki…

Karanlığa ve soğuk havaya rağmen sımsıkı ve sıcacık giyinip bu özel şehri keşfetmeye çıkıyoruz. Hava o kadar soğuk ki zaman zaman esen rüzgar yüzümüze keskin bir şekilde vuruyor. Yün şallarımızla yüzümüzü korumaya çalışıyoruz.

Şehrin merkezindeki sokakları dolaşmaya başlıyoruz. Öyle güzel bir sistem yapmışlar ki yollar alttan ısıtmalı olduğundan özellikle araçların geçtiği ve yayaların yoğun olduğu bölgelerde kar hemen eriyip gidiyor ve tehlike arz etmiyor. Bu nedenle şehrin içinde daha çok yol kenarlarında, liman bölgesinde veya yeşil alanlarda kar var.

Lacivert gökyüzüne karşın şehrin ışıkları pırıl pırıl parlıyor. Helsinki sokaklarını ve tüm dükkanları yaklaşan Noel Bayramı için mumlarla, özenle dekore edilmiş çam ağaçlarla ve Noel baba ile ren geyiği figürleri ile rengarenk süslemişler.

Dükkanlarda Noel müzikleri çalıyor.

Havanın soğuk olmasına karşın şehrin atmosferi sımsıcak. İnsanlar sokaklarda Noel için hediye alma telaşında.

helsinki-2

Geleneksel Noel pazarı

Kauppatori Pazar Meydanı‘nda geleneksel Noel pazarı kurulmuş ve buradaki Noel pazarında neler var diye merak edip alana giriyoruz. Burada çok bol buza yatırılmış balık, hardal çeşitleri ve leziz yöresel ürünler satılıyor. Bunun yanı başında özellikle saf yünden örülmüş bereler, eldivenler, çoraplar ve atkılar ve ren geyiği derisinden yapılmış her türlü ev aksesuarları satan stantlar var. 

Bu soğuk havada ısınmak için ziyaretçiler bazı stantlarda sıcak çikolata, kahve veya sıcak şarap içiyorlar ve sohbetler ediyorlar. İnsanlar çok keyifli ve bu güzel kış günün tadını çıkarmaya çalışıyorlar.

Şehrin merkezinde ise özel galerilerde hediyelik eşyalar, Noel için dekoratif aksesuarlar ve İskandinav sanatçıların sanat eserleri satılıyor. Günün bir bölümünü Helsinki sokaklarında büyük bir keyifle kaybolarak geçiriyoruz. Elbette meşhur Fin çikolatacısı Fazer’e uğramadan yapamıyoruz.

helsinki-5

İnce Memed üzerine sohbet

Çok üşüdüğümüzde ise hemen bir kafeye girip kendimize sıcak bir içecek ısmarlıyoruz. Bu soğuk ülkenin insanları o kadar samimi ki, hemen sizinle sohbete başlıyorlar. Bir kafede yanımda oturan Helsinkili bir hanım bizim nerden geldiğimizi sorduğunda “İstanbul'dan geliyoruz” diye yanıtladığımda “Ah, ne güzel Yaşar Kemal’in ülkesi” deyip, “İnce Memed” üzerine sohbetine devam ediyor. Evet, buradaki insanların eğitim seviyesi, ne mutlu onlara,  oldukça yüksek ve kitap okumayı çok seviyorlar.

Karların altında deniz kenarında beyaza bürünmüş limanda yürüyüş yapıyoruz. Denizin üstünde kısmen buz kütleleri yüzüyor. Buzkıran gemiler bir yanda demir atmış, bekliyorlar. Limanın kenarında bulunan balık pazarına ve 13 soğan tipi kubbeleri olan Rus Uspenski Orthodox Katedralin önünden geçiyoruz, Sibelius Park’ta karlar içinde yürüyüş yapıyoruz. Yürüyüşümüz sırasında kulaklıklarımızdan ünlü Finli bestekar Sibelius’un müziklerini dinliyoruz.

Akşam vakti ise Helsinki’nin Senato Meydanında bulunan Kruunnunhaka bölgesindeki  Helsinki’nin simgesi haline gelmiş bembeyaz Evangelist Lutheran Helsinki katedraline gidiyoruz. Helsinki halkı hafif bir tepecikte yer alan bu katedrale Helsinki’nin beyaz kalbi diyor.

helsinki-3

Santa Lucia Festivali

Şansımıza bugün 13 Aralık ve her yıl olduğu gibi bugün Helsinki’de Santa Lucia Festivali kutlanıyor. Lacivert bir gökyüzünün altında bembeyaz Helsinki katedralin önünde yerel halk ve turistler çoluk çocuk herkes bu törene için kiliseye gelmiş. Katedralin önünde ve içinde tören için mumlar yakılmış. Görsel olarak her yer muhteşem görünüyor. Bu şekilde katedralin önünde beklerken Santa Lucia figürünü temsilen uzun boylu, güzel mi güzel gencecik bir kız beyaz geleneksel kıyafeti ve arkasındaki beyaz giyimli ve bellerinde kırmızı kurdeleleri ile nedimeleri ile atlı bir kızakla katedralin önüne geliyor. Sapsarı uzun saçları omuzlarına dökülüyor. Başında yeşil yapraklardan bir taç ve üstüne yerleştirilmiş yanan beyaz uzun mumlar var.

Katedralin merdivenlerinden yavaş yavaş yukarı çıkıp kilisedeki töreni başlatıyor. 

Santa Lucia’yı temsilen bu genç kız çok eski törensel şarkılar söyleyip insanları bu karanlık kış uykusundan uyandırıyor. İnsanlığa bu karanlık kış aylarında ışık saçıyor ve söylediği şarkılarla umut ve neşe dağıtıyor.

Kilisedeki tören bitince Fin halkı gene merdivenlerde, ellerinde meşaleler, mumlar, Santa Lucia’yı uğurluyorlar. Genç kız yanına bu sefer Noel babayı alarak kızağına binip bembeyaz atlarıyla tören alanından uzaklaşıyor ve arkasında büyülenmiş insanlar bırakıyor.

Her Finli genç kız bir gün bu törende Santa Lucia olmak ister ve bu törenden sonraki haftalarda da Santa Lucia’yı canlandıran kız çevredeki hastaneleri, yetimhaneleri, bakımevlerini ziyaret edip şarkı söylemeye ve muhtaç olan insanlara aydınlık ve umut götürmeye devam eder.

Gerçekten buz ülkesinin bir masalını izlemiş gibiyiz.

helsinki-4

İnsanlar mutlu

Tören büyük bir sükûnet, sevgi ve saygı çerçevesinde vukuu buluyor. İnsanlar mutlu, özellikle çocuklar için bu gelenek çok büyüleyici ve güzel.

Bizlerde bu harika Helsinki gecesinin ardından sımsıcak otel odamıza dönüp gördüklerimizi içimize sindirmeye çalışıyoruz. Yaklaşık sekiz saat eksi yirmi beş derecede yürüdük, üşüdük ama bu güzel şehri gezmekten vazgeçmedik ve unutulmaz anılar hafızamıza kazındı.

Helsinki’yi ziyaret edecek olursanız buradaki muhteşem restoranlara gelip, özellikle harika balık menüleri ve leziz balıklı sandviçleri mutlaka tatmanızı öneririm.

Doğayı seviyorsanız yakında bulunan göl kenarlarına gidip, ormanların güzelliğini yaşayıp bu soğuk kış gününde Fin hamamına girip ardından buz gibi göl sularında yüzmenizi önerebilirim.

Finliler ayrıca “ice fishing” etkinliğinde çok severler yani buz tutmuş göle çıkıp buza bir delik açıp, o delikten balık avlamayı çok severler. Böyle bir etkinliğe de dahil olabilirsiniz.

Havanın soğuk ve karanlık olması gözünüzü hiç bir zaman korkutmasın, muhteşem atmosferlerde karlar altında bu masalımsı şehrin harika keyfini çıkarabilir ve İskandinav kültürünü daha yakından tanıyabilirsiniz.