SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 21 Şubat 2022 02:36

"BARIŞIN KENTİ HANOİ"

"Barışın Kenti" başlığım ilginizi çekmiş olabilir. Hatta pek anlam verememiş de olabilirsiniz. Bunca eziyeti çekmiş, savaş yaşamış bir kent Hanoi. Ama böyle dememizin bir sebebi var.

16 Temmuz 1999 senesinde Vietnam’ın başkenti Hanoi UNESCO tarafından ‘City of Peace ödülü’nü aldı . Bu ödülü almasının gerekçesi ise Hanoi kentin Asya Pasifik bölgesinde küresel barış için göstermiş olduğu üstün çabalar, eşitlik ilkelerini savunması, çevreyi koruması, kültür ve eğitime verdiği önem ve genç nesillere gösterdiği özenden dolayı idi.

Vietnam’ı gezdiğinizde savaşlarla, özellikle Vietnam Savaşı’nda ülkenin yaşadığı ızdırapları izlediğiniz zaman bu ödül çok özel bir anlam kazanıyor .

hanoi-6

Biz de Vietnam seyahatimiz boyunca ülkenin her yerinde ama özellikle Saigon ve Hanoi bölgesinde halkın çektiği acıları iliklerimize kadar hissetmiştik ve unutmakta mümkün değildi. 

Bu yazımda size, Hindiçin de denilen bölgenin gerçek anlamda çok ekzotik olan ve bugün Vietnam’ın başkenti Hanoi kentinden bahsetmek istiyorum. 

Hanoi Vietnam’ın kuzeyinde Kızıl Delta bölgesinde bulunan, Çin Denizi’ne ve Çin sınırına çok yakın olan bir kent. Bu stratejik lokasyon nedeniyle asırlarca burası Çin, Japon ve Fransız istilasına uğramış ve hep savaşlarla boğuşmuştur . Fransız kolonisi olduğu dönemde Fransa Hanoi’yu bütün Hindiçin bölgesinin idari merkezi (1902-1945 ) olarak kullanmıştır.

hanoi-3

1945 senesinde ise Vietnamlıların çok sevdiği ‘Ho Amca’ sı Ho Chi Minh ,Vietnam Demokratik Cumhuriyetinin kuruluşunu ve özgürlüğünü ilan etmiş ve başkentini Hanoi olarak tayin etmiştir.

Daha sonraki yıllarda ise Vietnam Savaşı’nda (1955-1975) bu güzel kent Amerika tarafından ağır bombardımana tutulup her açıdan çok büyük yaralar almıştır .

Hanoi, bambaşka bir kültürdür. Güney Asya’yı seviyorsanız mutlaka görmeniz gereken lokasyonlardan birisidir burası. Biz de Hanoi’ya vardığımızda kendimizi kentin o yemyeşil ve çok dinamik sokaklarına bırakıyoruz . Bütün şehrin altını üstüne getiriyoruz.

hanoi-7

Hoam Kiem Gölü , kıpkırmızı çok güzel Japon köprüsü, Thap Rua Kamplumbağa Pagodası, Parfüm Pagodası , Buddist tapınaklar , St Joseph Katolik Katedrali , Hanoi Opera Binası , Thang Long Kraliyet Kompleksi , Ho Chi Minh Mozolesi ve Müzesi , Fransız mahallesindeki koloniyal binalar ve zengin bahçeleri , daracık bir mahalleden geçen sokak treni ve gece pazarını bir bir geziyoruz. Bu sokak o kadar dar ki Tren geçerken herkes sokağı boşaltıyor. İlginç bir deneyim.

Bir Rikshaw ( Çek Çek de deniyor) turuna katılıp Hanoi Old City’de tur atıp , trafiğin içinde kayboluyoruz. Burası tam bir keşmekeş. Dar sokaklarda minik antik dükkanlar ve satıcıları , sokak lezzetleri satanlar, eski Vietnam’a has minik , biraz tozlanmış kararmış tek katlı binalar ve bahçeleri ,  ağaçların gölgesinde gölleri gözlemliyoruz. Her köşede farklı keşfedilecek şeyler var . İnanın ki nereye bakacağımızı şaşırıyoruz .

hanoi-4

Caddelerin en karakteristik özelliklerinden biri de bizim için trafikte yerel halkın kullandığı motosikletler. Eskiden herkes şehirde bisiklet kullanırken, refah seviyesi yükselince bisikletin yerini motosikletler almış . Şehrin her yerinde bir motosikletin üstünde birden fazla kişi hatta komple bir aileyi bile görebiliyoruz. Vızır vızır şehrin içinde belki kendilerine göre bir düzenleri vardır ama bizim için trafikte epeyce bir kargaşaya sebep oluyorlar .

Savaşlardan ayakta kalanlar en eski tarihi mekanlar arasında milattan önce 3 yy ait Co Loa Citadeli , 1070 yılına ait ve Konfiçyus’a adanmış ‘ Edebiyat Tapınağı ‘, 1049 yılına ait Mot Cot Pagodası ve Trung kardeşlerin Tapınağı (1142 ) bulunuyor.

Biz içlerinden “Edebiyat Tapınağı”nı seçiyor oraya  gidiyoruz. Burası Vietnam’ın ilk ulusal Üniversitesi ve hem kraliyet ailesi mensuplarının hem Vietnam’ın önde gelen ailelerinin eğitim gördüğü bir kurum . Heybetli ana giriş kapısından içeri girip iç içe  bölüm bölüm ayrılmış bahçelerden tapınağa doğru ilerliyoruz . Çok keyifli bir mekan burası.

hanoi-2

Buradaki en ilginç olgu ise 1484 senesinde Le Thanh Thong kralı tarafından yaptırılan  ve  116 mavi taştan yapılmış kaplumbağa stelinden oluşan anıt. Stellerde o döneme ait kraliyet sınavlarını başarıyla geçmiş ve mezun olmuş öğrencilerin yüzlerce ismi yer alıyor . Kral bu jestiyle öğrencilerdeki yeteneği onurlandırıp , gençleri okumaya teşvik etmek istemiş .

Kaplumbağa bu ara doğu kültürlerinde hem dostluğun hemde uzun yaşamın ve bilgeliğin sembolüdür ve ejderha, tek boynuzlu at ve anka kuşun yanı sıra dördüncü kutsal sayılan hayvandır . Vietnam halkı bu stelleri kendilerine ait çok önemli bir kültürel değer olarak gördüklerinden savaşlarda daima saklayarak korumaya çalışmıştır ve günümüze stellerin 82 si sağlam olarak kalmıştır. Geleneksel olarak tüm yeni mezun olan gençler buraya akın edip kendi mezuniyetlerini kutlayıp buradaki eski mezunları yad edip , eğitimi ve bilgeliği sahiplenirler . Bizlerde Edebiyat Tapınağını gezdiğimizde çok şık giyimli öğrenciler ellerinde çiçek buketleri ile buraya ziyarete gelmişler ve fotoğraf çekiliyorlardı. Yüzlerindeki gurur ve mutluluk takdire şayandı.

2011 yılında Unesco tarafından bu steller dünyanın çok önemli bir kültür hafızası olarak tescil edildi.

Beni ikinci çok etkileyen ve Hanoi kentine has olan kültürel değer ise, “Su kuklaları” oyunlarıydı.

Akşam ‘ Water Puppet show’ dan biletlerimizi alıyoruz ve çok eskilere dayanan bu Su Kuklası gösterisini izliyoruz . Bir yandan suyun içinde yerel halk figürleri , ejderha , su mandası gibi kuklaları , su ve ateş ile yapılan efektleri ve diğer yandan ise bir platformda bazı sanatçıların hem müzikal olarak hem anlatı olarak oyuna eşlik edişini izliyoruz . Bu şölen o kadar renkli ve o kadar keyifli ki . Hanoi kentini günün birinde ziyaret ederseniz mutlaka bu oyunlarıda görmelisiniz .

Sanırım Vietnam deyince mutlaka Vietnam mutfağına da kısaca bir değinmek lazım. Vietnam mutfağı dünyaya mal olmuş çok meşhur harika lezzetleri olan bir mutfak . 

hanoi-1

En başta Vietnam kahvesini mutlaka tadmalısınız . Gerçekten çok lezizdir. Ayrıca kahve yapmak için Vietnama özgü bir kahve damıtma cezvesi de var.

Diğer yandan yaptıkları ince makarnalı veya pirinçli , içi sebze ve yeşillik dolu tavuk etli veya dana etli ‘Pho’ adını verdikleri çorbalarda çok keyifli bu lezzetli yemek Vietnam’ın ulusal yemeği sayılıyor. Bu çorbalar geleneksel olarak pirinç tarlalarında çalışan işçiler tarafından tüketilirdi. Özellikle sabah kahvaltısı niyetine çok ta sağlıklı.

Diğer yandan mutlaka, Vietnam yemeklerini yerken  de bazı hususlara da dikkatinizi çekmek isterim . Öncelikle Hanoi bölgesinde özellikle Köpek eti çok meşhur. Bu nedenle bazı dükkanlarda vitrinlerde pişmiş nerdeyse kömürleşmiş köpekleri görebilirsiniz ve bu tercihleri genelde batılı turistler için uygun olmadığı gibi sürekli çok yönlü tartışmalara neden oluyor .

Diğer yandan burda Kurbağa etide çok seviliyor . Normalde belki “bunda birşey yok” diyeceksiniz. Sonuçta Fransa’da da Kurbağa eti yeniyor, fakat burdaki kurbağa eti doğru işlenmediği için için de hala toksik maddeler kalabiliyor ve insan için tehlike arz ediyor. Bitmedi, Vietnamlılar Fare de tüketiyorlar . Aman dikkat !

hanoi-5

Aynı şekilde ‘Tiet Canh ‘denilen ve geleneksel bir muhallebi veya çorba türü olan yemekten de uzak durmak lazım . Bu muhallebi taze ördek veya domuz kanından yapılıyor ve dolayısı ile bizim damak tadımıza zaten uygun olmadığı gibi çok fazla bakteriyi de ihtiva ettiği için tehlikeli .

Bunun gibi açık su veya süt içmemenizi, bilmediğiniz eti yememenizi, soğuk çorba ve çiğ sebzede yememenizi önemle tavsiye ederim.

Gördüğünüz gibi Hanoi’da yapılacaklar ve keşfedilecekler listesi öylesine uzun ki .

Gerçekten çok eksantrik ve bizim için çok değişik bir kültür.

Bu kültürün korunmasını çok isterim. Modern bildikleri o devasa iş kuleleri ve gökdelenlerin arasında bu güzel kentin kaybolup gitmesine çok üzülürüm . Bu nedenle, Hanoi kesinlikle dünya değişmeden gidip görülmesi gereken bir yer . Hala eskinin yaşantısı ve kokusu var oralarda. Bir daha da, ne buralarda ne başka topraklarda savaşların yaşanmamasını ve daima Hanoi kentin bir barış kenti olarak kalmasını ve anılmasını isterim.