BABA TAŞ KIRARAK 9 ÇOCUK OKUTUYOR
Şırnak'ın İdil ilçesi Tepeköy köyünde yaşayan Abdulhamit Tuzan, ekmeğini taş işçiliğinden kazanarak, 4'ü kız 10 çocuğundan eğitim öğretim çağındaki 9'unu okutmanın gururunu yaşıyor
Daha önce köyde tarım işleriyle uğrayan Tuzan, 6 yıldır da ilçedeki arazilerde bulduğu ve kırarak şekil verdiği taşları duvar, bahçe ve yollara döşeyerek geçimini sağlıyor. Çeşitli imkansızlıklar nedeniyle liseyi bitirdikten sonra eğitimini sürdüremeyen Tuzan, çocuklarını okutmak için işini özveriyle yapıyor.
Eğitime büyük önem veren Şırnaklı baba, 10 çocuğundan
eğitim öğretim çağındaki 3'ünü üniversitede, 2'sini lisede, 2'sini ortaokulda,
2'sini de ilkokulda okutuyor.
Abdulhamit Tuzan, mesleğinin zorluklarına, çocuklarını
okutmak için katlandığını söyledi. Bir kızının İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi
İlahiyat Fakültesinde, bir oğlunun Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümünde, bir oğlunun da
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde okuduğunu ifade eden Tuzan, bir
oğlunun Batman Fen Lisesi, diğer oğlunun ise İdil Anadolu İmam Hatip Lisesinde,
2 kızının ortaokulda, 1'i kız 1'i erkek 2 çocuğunun da ilkokulda eğitim gördüğünü
belirtti.
Tuzan, "200-300 kilogramlık taşları kırarak,
çocuklarımı okutuyorum. Biz zamanında imkansızlıklardan dolayı okuyamadık ama
çocuklarımı okutmak niyetindeyim ve bunun için ısrarlıyım. Yaşımız ilerledikçe,
tecrübe ettikçe okumanın kıymetini daha iyi anlıyoruz. 9 öğrenciyi okutmak
kolay değil, yüküm ağır ama onları okutmaya kararlıyım." dedi.
4 yaşındaki çocuğunu da okutmaya, ilkokul, ortaokul ve
lisede okuyan çocuklarını da üniversiteye göndermeye kararlı olduğunu dile
getiren Tuzan, çocuklarının da bunun için çok çalıştığını söyledi.
"Lisede okuyan çocuklarım da üniversite için
iddialı, çalışmalarını sürdürüyor." diyen Tuzan, çocuklarının eğitimlerini
tamamlayıp, iyi görevlerde yer alıp, ülkeye hizmet etmesini istediğini
vurguladı.
Ailelere çocuklarını okutmaları çağrısında bulunan Tuzan,
sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir yerden kısın, onları okumayı ihmal etmeyin.
'Okula gönderdim elimden gelen budur' deyip sırtımızı onlara çeviremeyiz. Bu
işin peşini bırakmamak, ısrarla çocukları okutmak lazım. Çünkü şartlar onu
gerektiriyor. Ne şartlarda çalıştığımı çocuklarım görüyor. Onlara, 'Siz benim
gibi olmayın, hayatınızı okuyarak kurtarın.' diyorum. Sağlığım el verdikçe taş
kırmaya devam edeceğim, çocuklarımı okutacağım."